SİNEMA VE DÜŞÜNCE İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR TARTIŞMA: BEDEN SİNEMA VE BEYİN SİNEMA

Serdar Öztürk
{"title":"SİNEMA VE DÜŞÜNCE İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR TARTIŞMA: BEDEN SİNEMA VE BEYİN SİNEMA","authors":"Serdar Öztürk","doi":"10.47998/ikad.1174359","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Gilles Deleuze Sinema II: Zaman-İmge eserinde sinema ve düşünce arasındaki ilişkiyi kendi ürettiği “beden sinema” ve “beyin sinema” kavramlarıyla inceler. Deleuze, düşünceden kaçan şeyin “yaşam” olduğunu ileri sürerken, bedeni merkeze alır. Düşünürün beden kavrayışı, Spinoza’nın “etkileme ve etkilenme gücü” anlamında düşündüğü duygulanım odaklıdır. Bu anlayışta düşünce sadece beyinde gerçekleşen pasif bir faaliyet değildir. Beyin, bedenden; beden, beyinden ayrı düşünülemez. İkisi de eylem merkezleridir. Böylece düşünce, sadece zihinsel bir faaliyet olmaktan çıkar bedenin yapıp etmeleri, duruşları, tavırları, jestleri, mimikleri ile bağlantılı hale gelir. Bunun yanı sıra beyin, sadece insan beyni olmaktan çıkar kozmik boyutlarıyla, insan beynini de ağ gibi saran evrensele açılır. Heidegger’in düşünceye dair kavrayışı Deleuze’ünkiyle benzerdir. Heidegger, düşüncenin bireysel zihinlerde değil, bizzat bedensel faaliyetler ile dışardaki nesneler arasındaki ilişkide aranması gerektiğini düşünür. Sinema, özellikle modern sinema, bedene dair bu anlayışları ifşa eder. Sinemada bedenler Deleuze’ün ayrımıyla “sıradan beden (the everyday body)” ve “törensel beden (the ceremonial body) ” olmak üzere ikiye ayrılır. Beyin ise bireysel beyinler ve kozmik beyinler olarak sınıflandırılabilir. Deleuze, beden ve düşünce arasındaki ilişkiyi modern Avrupa sinemasından bazı örneklerle inceler. Bu makale, Deleuze’ün beden ve beyin sinema kavramlarına dair yaptığı tartışmayı Türk sineması ve dünya sinemasının diğer örnekleriyle daha geniş bağlamda ele almaktadır. İncelemede Heidegger’ın ve Kierkegaard’ın bazı metinlerinden ve Spinoza gibi filozoflardan da yararlanılmaktadır. Makale, filmlerin kendi başına felsefe yaptığını ileri süren yaklaşımı benimsemekte, incelemesini bu minvalde yapmaktadır.","PeriodicalId":105102,"journal":{"name":"İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi","volume":"16 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-10-16","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.47998/ikad.1174359","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Gilles Deleuze Sinema II: Zaman-İmge eserinde sinema ve düşünce arasındaki ilişkiyi kendi ürettiği “beden sinema” ve “beyin sinema” kavramlarıyla inceler. Deleuze, düşünceden kaçan şeyin “yaşam” olduğunu ileri sürerken, bedeni merkeze alır. Düşünürün beden kavrayışı, Spinoza’nın “etkileme ve etkilenme gücü” anlamında düşündüğü duygulanım odaklıdır. Bu anlayışta düşünce sadece beyinde gerçekleşen pasif bir faaliyet değildir. Beyin, bedenden; beden, beyinden ayrı düşünülemez. İkisi de eylem merkezleridir. Böylece düşünce, sadece zihinsel bir faaliyet olmaktan çıkar bedenin yapıp etmeleri, duruşları, tavırları, jestleri, mimikleri ile bağlantılı hale gelir. Bunun yanı sıra beyin, sadece insan beyni olmaktan çıkar kozmik boyutlarıyla, insan beynini de ağ gibi saran evrensele açılır. Heidegger’in düşünceye dair kavrayışı Deleuze’ünkiyle benzerdir. Heidegger, düşüncenin bireysel zihinlerde değil, bizzat bedensel faaliyetler ile dışardaki nesneler arasındaki ilişkide aranması gerektiğini düşünür. Sinema, özellikle modern sinema, bedene dair bu anlayışları ifşa eder. Sinemada bedenler Deleuze’ün ayrımıyla “sıradan beden (the everyday body)” ve “törensel beden (the ceremonial body) ” olmak üzere ikiye ayrılır. Beyin ise bireysel beyinler ve kozmik beyinler olarak sınıflandırılabilir. Deleuze, beden ve düşünce arasındaki ilişkiyi modern Avrupa sinemasından bazı örneklerle inceler. Bu makale, Deleuze’ün beden ve beyin sinema kavramlarına dair yaptığı tartışmayı Türk sineması ve dünya sinemasının diğer örnekleriyle daha geniş bağlamda ele almaktadır. İncelemede Heidegger’ın ve Kierkegaard’ın bazı metinlerinden ve Spinoza gibi filozoflardan da yararlanılmaktadır. Makale, filmlerin kendi başına felsefe yaptığını ileri süren yaklaşımı benimsemekte, incelemesini bu minvalde yapmaktadır.
吉尔-德勒兹在《电影 II:在《电影 II:时间-影像》中,吉尔-德勒兹用他自己的 "身体电影 "和 "大脑电影 "概念探讨了电影与思想之间的关系。德勒兹认为,逃避思想的是 "生活",他将身体置于中心位置。思想家的身体概念以情感为中心,斯宾诺莎认为情感是 "影响和被影响的力量"。按照这种理解,思想不仅仅是大脑中的一种被动活动。大脑离不开身体,身体也离不开大脑。两者都是行动中心。因此,思维不再仅仅是一种心理活动,而是与身体的动作、姿势、态度、姿态和模仿联系在一起。此外,大脑也不再仅仅是人脑,而是向宇宙维度和像网一样环绕着人脑的宇宙敞开。海德格尔的思想概念与德勒兹相似。海德格尔认为,思想不应在个体的头脑中寻找,而应在身体活动与外部对象的关系中寻找。电影,尤其是现代电影,揭示了这些对身体的理解。根据德勒兹的区分,电影中的身体可分为 "日常身体 "和 "仪式身体 "两种。大脑可分为个体大脑和宇宙大脑。德勒兹以欧洲现代电影为例,探讨了身体与思想之间的关系。本文结合土耳其电影和世界电影中的其他例子,在更广阔的背景下探讨德勒兹关于身体和大脑电影概念的论述。文章还利用了海德格尔、克尔凯郭尔和斯宾诺莎等哲学家的一些文章进行分析。文章采用的方法认为,电影本身就是哲学,并以此进行分析。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信