Şâir Bir Sahâbî: Abbâs b. Mirdâs es-Sülemî

H. Vuran
{"title":"Şâir Bir Sahâbî: Abbâs b. Mirdâs es-Sülemî","authors":"H. Vuran","doi":"10.56288/siyer.1196079","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Tebliğ vazifesini yakın akrabasından başlayarak yerine getiren Hz. Muhammed’in (s.a.s.) daveti, kısa bir sürede tüm Arabistan’ı kuşatmış, ilerleyen dönemlerde de yarımadanın dışındaki topraklara ulaşmıştır. İslam’ın tanıtılması ve yayılmasında Hz. Peygamber’in (s.a.s.) eğitiminden geçmiş olan sahâbenin büyük payı vardır. Bu itibarla sahâbe hayatlarının öğrenilmesi önem arz etmektedir. Ne var ki sahâbîlerin tamamı aynı derecede tarihe konu olmamıştır. Kimisinin hayatı tüm yönleriyle aksederken bazıları ise nisbî bilgilerle anlatılmıştır. Benî Süleym kabilesi reislerinden Abbâs b. Mirdâs da hayatı hakkında çok fazla bilgi bulunmayan sahâbîlerdendir. Onun hayatı incelendiğinde İslam’ı kabulün bir an, ancak onu idrakin bir süreç olduğu görülmektedir. Nitekim Abbâs b. Mirdâs, Mekke’nin fethi öncesi Müslüman olmuş, daha sonra Hz. Peygamber’le (s.a.s.) beraber savaşlara katılmış, ancak ganimet taksiminde payına razı olmayıp taksimata itiraz ederek kendisine de Müellefe-i Kulûb kapsamındaki kabile reislerine tevdi edilen yüklü miktardan verilmesini istemiştir. Sergilediği bu davranış İslam hassasiyetinden ziyade kabile asabiyetiyle örtüşmektedir. Zira kabilesinin reisi olan Abbâs b. Mirdâs, diğer mevkidaşlarından aşağı görüldüğünü düşünerek hoşnutsuzluğunu dile getirmiştir. Zikredilen hadise, Abbâs b. Mirdâs’ın, İslam’ı kabulünün hemen akabinde gerçekleşmiştir. Daha sonraları ise o, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) kendisine tevdi ettiği çeşitli görevleri hakkıyla yerine getirmiş ve onunla birlikte gazvelere iştirak etmiştir. Hz. Muhammed’in (s.a.s.) vefatından sonra da irtidat düşüncesi içinde olan kabile fertlerine karşı İslam’ı müdafaa etmiş ve onların Ridde hadiselerine katılmalarını önlemeye çalışmıştır. Her ne kadar bu hususta başarılı olamasa da Abbâs b. Mirdâs’ın çabası onun asabiyet taassubundan kurtulduğunu göstermektedir. Sahâbînin hayatı bütünüyle ele alındığında insandaki değişimlerin zaman aldığı dolayısıyla İslam’ın kalplere yerleşmesinin de tedricen olduğu görülecektir.","PeriodicalId":313966,"journal":{"name":"Siyer Araştırmaları Dergisi","volume":"80 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-12-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Siyer Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.56288/siyer.1196079","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Tebliğ vazifesini yakın akrabasından başlayarak yerine getiren Hz. Muhammed’in (s.a.s.) daveti, kısa bir sürede tüm Arabistan’ı kuşatmış, ilerleyen dönemlerde de yarımadanın dışındaki topraklara ulaşmıştır. İslam’ın tanıtılması ve yayılmasında Hz. Peygamber’in (s.a.s.) eğitiminden geçmiş olan sahâbenin büyük payı vardır. Bu itibarla sahâbe hayatlarının öğrenilmesi önem arz etmektedir. Ne var ki sahâbîlerin tamamı aynı derecede tarihe konu olmamıştır. Kimisinin hayatı tüm yönleriyle aksederken bazıları ise nisbî bilgilerle anlatılmıştır. Benî Süleym kabilesi reislerinden Abbâs b. Mirdâs da hayatı hakkında çok fazla bilgi bulunmayan sahâbîlerdendir. Onun hayatı incelendiğinde İslam’ı kabulün bir an, ancak onu idrakin bir süreç olduğu görülmektedir. Nitekim Abbâs b. Mirdâs, Mekke’nin fethi öncesi Müslüman olmuş, daha sonra Hz. Peygamber’le (s.a.s.) beraber savaşlara katılmış, ancak ganimet taksiminde payına razı olmayıp taksimata itiraz ederek kendisine de Müellefe-i Kulûb kapsamındaki kabile reislerine tevdi edilen yüklü miktardan verilmesini istemiştir. Sergilediği bu davranış İslam hassasiyetinden ziyade kabile asabiyetiyle örtüşmektedir. Zira kabilesinin reisi olan Abbâs b. Mirdâs, diğer mevkidaşlarından aşağı görüldüğünü düşünerek hoşnutsuzluğunu dile getirmiştir. Zikredilen hadise, Abbâs b. Mirdâs’ın, İslam’ı kabulünün hemen akabinde gerçekleşmiştir. Daha sonraları ise o, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) kendisine tevdi ettiği çeşitli görevleri hakkıyla yerine getirmiş ve onunla birlikte gazvelere iştirak etmiştir. Hz. Muhammed’in (s.a.s.) vefatından sonra da irtidat düşüncesi içinde olan kabile fertlerine karşı İslam’ı müdafaa etmiş ve onların Ridde hadiselerine katılmalarını önlemeye çalışmıştır. Her ne kadar bu hususta başarılı olamasa da Abbâs b. Mirdâs’ın çabası onun asabiyet taassubundan kurtulduğunu göstermektedir. Sahâbînin hayatı bütünüyle ele alındığında insandaki değişimlerin zaman aldığı dolayısıyla İslam’ın kalplere yerleşmesinin de tedricen olduğu görülecektir.
先知穆罕默德(愿主赐福之,并使其平安)从他的近亲开始履行他的通知义务,他的邀请在很短的时间内覆盖了整个阿拉伯,并在随后的时期到达了半岛以外的土地。曾接受过先知(愿主赐福之,并使其平安)教育的同伴们在伊斯兰教的推广和传播中发挥了重要作用。因此,了解同伴们的生活非常重要。然而,并非所有的同伴都在同样的程度上受到历史的影响。有些人的生平在各个方面都得到了反映,而有些人的生平只得到了相对的信息。贝尼-苏莱姆部落首领之一米尔达斯-阿巴斯就是其中一位生活信息不多的同伴。考察他的一生,我们会发现,接受伊斯兰教是一瞬间的事,而认识伊斯兰教则是一个过程。事实上,阿拔斯-本-米尔达斯在麦加被征服之前就已成为穆斯林,之后他参加了与先知(愿主赐福之,并使其平安)的战争,但他对自己在战利品分配中的份额并不满意,他反对战利品的分配,并要求从 "麦勒菲-库鲁卜 "范围内分给部落首领的巨额战利品中分给他一大笔。他的这种行为更符合部落的忠诚,而不是伊斯兰的敏感性。阿巴斯-米尔达斯(Abbās b. Mirdās)是其部落的酋长,他认为自己被认为不如其他酋长,从而表达了自己的不满。上述事件发生在'Abbās b. Mirdās 接受伊斯兰教后不久。后来,他履行了先知(永存)赋予他的各种职责,并与先知一起参加了战斗。先知穆罕默德(永存)去世后,他为伊斯兰教辩护,反对那些有叛教想法的部落成员,并试图阻止他们参加里达活动。虽然他在这方面没有成功,但 "阿巴斯-本-米尔达斯 "的努力表明他没有狂热的 "阿萨比耶"。如果对同伴们的一生进行通盘考虑,就会发现人的变化是需要时间的,因此,伊斯兰在人们心中的地位也是渐进的。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信