{"title":"Apokaliptik Modernizm, Bilim-Kurgu ve Mekânın Sonu","authors":"Abdulfettah Imamoğlu","doi":"10.33406/MOLESTO.512850","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bir sonu betimleyen apokalips ve bir yeni-olma surecini isaret eden modernizm kavramlari, bir yandan yirminci yuzyilin yikici ve ayni zamanda yeniden insa edici duzenini tanimlamada, diger yandan bu yikim-yeniden insa dongusu uzerine hipotezler sunan bilim-kurgu eserlerinin ortaya ciktigi uretken ortami nitelemeye ve anlamaya elverisli terimler olarak karsimiza cikmaktadir. Ileriye gidisin, yeni-olmanin tarif edilmesinde kullanilan bir terim olan modernizm ve ilerleyisin sona ermesi durumuna isaret eden apokalips, teknolojik cagin belirgin bir karakteri hâline gelen soz konusu paradoksal durumu isabetli ve kapsayici bicimde betimleyen iki sozcuk olarak durmaktadir. Nitekim dinamik bir sureci ve devamlilik hâlini tanimlayan modernizm ve bir duraganlasma ve devam etmeme durumunu tarif eden apokalips kavramlari, teknolojik ilerlemeler ile paralel olarak daha hissedilir ve daha kuresel bir hâle burunen savaslar ve kimyasal felaketler gibi buyuk olcekte yikimlara sebep olan olaylar ile beraber, mekânin sonuna da isaret etmektedirler. Bu makalede “apokaliptik modernizm” kavrami, yirminci yuzyil dusunsel eserleri uzerinden gelistirilecek kavramsal yaklasim ve bunu orneklendirme adina, bilim-kurgu eserlerinin, karsilastirmali edebiyat yaklasimiyla, tematik olarak degerlendirilmesinden hareketle bir tanima kavusturulacak ve boylece mekânin sonu tabiri ile hem sona eren hem de yeniden baslayan bir mekânsal kosulu tarif eden bir kavram olarak incelenecektir. Boylece, yirminci yuzyil modernizminin aslinda apokaliptik bir nitelik gosterdigi, bu makalenin olusmasi adina secilen bu iki kavramin birbirleriyle kol kola bir gelisme izledigi vurgulanacaktir.","PeriodicalId":209779,"journal":{"name":"MOLESTO: Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"2","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"MOLESTO: Edebiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33406/MOLESTO.512850","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 2
Abstract
Bir sonu betimleyen apokalips ve bir yeni-olma surecini isaret eden modernizm kavramlari, bir yandan yirminci yuzyilin yikici ve ayni zamanda yeniden insa edici duzenini tanimlamada, diger yandan bu yikim-yeniden insa dongusu uzerine hipotezler sunan bilim-kurgu eserlerinin ortaya ciktigi uretken ortami nitelemeye ve anlamaya elverisli terimler olarak karsimiza cikmaktadir. Ileriye gidisin, yeni-olmanin tarif edilmesinde kullanilan bir terim olan modernizm ve ilerleyisin sona ermesi durumuna isaret eden apokalips, teknolojik cagin belirgin bir karakteri hâline gelen soz konusu paradoksal durumu isabetli ve kapsayici bicimde betimleyen iki sozcuk olarak durmaktadir. Nitekim dinamik bir sureci ve devamlilik hâlini tanimlayan modernizm ve bir duraganlasma ve devam etmeme durumunu tarif eden apokalips kavramlari, teknolojik ilerlemeler ile paralel olarak daha hissedilir ve daha kuresel bir hâle burunen savaslar ve kimyasal felaketler gibi buyuk olcekte yikimlara sebep olan olaylar ile beraber, mekânin sonuna da isaret etmektedirler. Bu makalede “apokaliptik modernizm” kavrami, yirminci yuzyil dusunsel eserleri uzerinden gelistirilecek kavramsal yaklasim ve bunu orneklendirme adina, bilim-kurgu eserlerinin, karsilastirmali edebiyat yaklasimiyla, tematik olarak degerlendirilmesinden hareketle bir tanima kavusturulacak ve boylece mekânin sonu tabiri ile hem sona eren hem de yeniden baslayan bir mekânsal kosulu tarif eden bir kavram olarak incelenecektir. Boylece, yirminci yuzyil modernizminin aslinda apokaliptik bir nitelik gosterdigi, bu makalenin olusmasi adina secilen bu iki kavramin birbirleriyle kol kola bir gelisme izledigi vurgulanacaktir.