{"title":"Christian Iconography in Ilkhanid Art of Painting","authors":"Abdurrahim Ayğan","doi":"10.56720/mevzu.1305048","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"14. yüzyılın ilk çeyreğinde İlhanlı yönetimindeki Tebriz kültürel bir can-lanmaya sahne olmuştur. Bu dönemde Gazan Han ve Vezir Reşîdüddin Fazlullah’ın öncülüğünde resimli el yazmaları hazırlanmıştır. İlhanlıların Uzak Doğudan Ön Asya’ya uzanan yayılma stratejisi ve birçok kültürle kurdukları dinamik ilişkiler, Câmiü’t-tevârih ve el-Âsârü’l-bâkiye gibi farklı milletleri, kültürleri ve inançları içeren iki önemli resimli eserin ortaya çıkışının zeminini hazırlamıştır. İlhanlı dönemine kadar İslam tarih yazıcılığında bir hanedan gözetiminde kapsam itibariyle üniversal bir proje görülmemişti. Bu eserlerdeki resimler uzak Asya’dan batı dünyasına uzanan zengin bir ikonografik konsepte sahiptir. Bu sebeple İlhanlı resim sanatıyla ilgili temel problem ikonografik kaynaklar olmuştur. Hıristiyan kültürü ve resim geleneği kaynakların başında gelmektedir. Özellikle eski peygamberlerin betimlemelerinde Hıristiyan ikonografyasının etkileri doğal olarak görülmektedir. Fakat bunlar arasında İsa’nın vaftizi ile Meryem’e müjde konulu üç minyatür dikkat çekmektedir. Hz. İsa ve Meryem her ne kadar İslam inancının da benimsediği iki kutsal karakter olsa da bu sahneler İslam ve Hıristiyan kültüründe ortak kabul edilen sıradan peygamber hikayeleri değil, Hıristiyan teolojisinde özel anlamlar içeren ve Hıristiyan sanatında yerleşik betimlemelere sahip kompozisyonlardır. Meryem’e müjde sahneleri Câmiü’t-tevârih (Or. Ms. 20) ve el-Âsârü’l-bâkiye’de (Or. Ms. 161); İsa’nın Vaftizi’ni konu edinen tek sahne ise el-Âsârü’l-bâkiye’de (Or. Ms. 161) yer almaktadır. Bu çalışmada söz konusu minyatürler, ikonografik kaynaklar, kompozisyon-üslup anlayışı ve metin resim ilişkisi çerçevesinde incelenmiştir. Çalışmanın temel sorunsalı bu üç sahnenin ikonografik kökenlerinin izini sürmek olduğu için resimlerin yer aldığı sayfalardaki metinlerin resimlerle olan ilişkisi, söz konusu üç minyatürün Hıristiyan sanatındaki örneklerle olan benzerlik ve farklılıkları detaylı olarak ele alınmıştır.","PeriodicalId":211720,"journal":{"name":"Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"34 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-08-02","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.56720/mevzu.1305048","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
14. yüzyılın ilk çeyreğinde İlhanlı yönetimindeki Tebriz kültürel bir can-lanmaya sahne olmuştur. Bu dönemde Gazan Han ve Vezir Reşîdüddin Fazlullah’ın öncülüğünde resimli el yazmaları hazırlanmıştır. İlhanlıların Uzak Doğudan Ön Asya’ya uzanan yayılma stratejisi ve birçok kültürle kurdukları dinamik ilişkiler, Câmiü’t-tevârih ve el-Âsârü’l-bâkiye gibi farklı milletleri, kültürleri ve inançları içeren iki önemli resimli eserin ortaya çıkışının zeminini hazırlamıştır. İlhanlı dönemine kadar İslam tarih yazıcılığında bir hanedan gözetiminde kapsam itibariyle üniversal bir proje görülmemişti. Bu eserlerdeki resimler uzak Asya’dan batı dünyasına uzanan zengin bir ikonografik konsepte sahiptir. Bu sebeple İlhanlı resim sanatıyla ilgili temel problem ikonografik kaynaklar olmuştur. Hıristiyan kültürü ve resim geleneği kaynakların başında gelmektedir. Özellikle eski peygamberlerin betimlemelerinde Hıristiyan ikonografyasının etkileri doğal olarak görülmektedir. Fakat bunlar arasında İsa’nın vaftizi ile Meryem’e müjde konulu üç minyatür dikkat çekmektedir. Hz. İsa ve Meryem her ne kadar İslam inancının da benimsediği iki kutsal karakter olsa da bu sahneler İslam ve Hıristiyan kültüründe ortak kabul edilen sıradan peygamber hikayeleri değil, Hıristiyan teolojisinde özel anlamlar içeren ve Hıristiyan sanatında yerleşik betimlemelere sahip kompozisyonlardır. Meryem’e müjde sahneleri Câmiü’t-tevârih (Or. Ms. 20) ve el-Âsârü’l-bâkiye’de (Or. Ms. 161); İsa’nın Vaftizi’ni konu edinen tek sahne ise el-Âsârü’l-bâkiye’de (Or. Ms. 161) yer almaktadır. Bu çalışmada söz konusu minyatürler, ikonografik kaynaklar, kompozisyon-üslup anlayışı ve metin resim ilişkisi çerçevesinde incelenmiştir. Çalışmanın temel sorunsalı bu üç sahnenin ikonografik kökenlerinin izini sürmek olduğu için resimlerin yer aldığı sayfalardaki metinlerin resimlerle olan ilişkisi, söz konusu üç minyatürün Hıristiyan sanatındaki örneklerle olan benzerlik ve farklılıkları detaylı olarak ele alınmıştır.