{"title":"AUGUSTİNUS’UN PERSPEKTİFİNDEN KENDİNİ VE TANRI’YI BİLME MESELESİ","authors":"M. Tunç","doi":"10.53844/flsf.1233650","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Aziz Augustinus’un Confessiones’deki (İtiraflar) Hıristiyanlık serüveninin, kendini ve Tanrı’yı bilmeye dair içerimleri bulunur. Bu bakımdan Augustinus, çağdaş sosyal bilim ve felsefe pratiğinde sıklıkla kullanılan kendilik kavramının gelişiminde önemli bir yer edinir. Antik Yunan felsefe mirasını Hıristiyanlığın Tanrı anlayışıyla beslemekle kalmaz, aynı zamanda antik Yunan’ın aksine hem insani hem ilahi düzen için temele aklı değil istenci koyar. Bu yüzden Augustinus’ta kendini bilme önce istencin dolayımından geçmelidir. Yani ruhun kuvvetlerinden olan kavrayış (intelligentia), diğer bir kuvvete, yani istence (voluntas) bağlıdır. Ruhun üçüncü kuvveti olan hafıza (memoria) ise insanın hem kendini hem Tanrı’yı aramaya yöneldiği yer olacaktır. Peki bu durumda kendini ve Tanrı’yı bilmek nasıl mümkün olabilir? Burada kendilik ile Tanrı birbiriyle nasıl ilişkilenir?","PeriodicalId":407854,"journal":{"name":"FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"26 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-03-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.53844/flsf.1233650","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Aziz Augustinus’un Confessiones’deki (İtiraflar) Hıristiyanlık serüveninin, kendini ve Tanrı’yı bilmeye dair içerimleri bulunur. Bu bakımdan Augustinus, çağdaş sosyal bilim ve felsefe pratiğinde sıklıkla kullanılan kendilik kavramının gelişiminde önemli bir yer edinir. Antik Yunan felsefe mirasını Hıristiyanlığın Tanrı anlayışıyla beslemekle kalmaz, aynı zamanda antik Yunan’ın aksine hem insani hem ilahi düzen için temele aklı değil istenci koyar. Bu yüzden Augustinus’ta kendini bilme önce istencin dolayımından geçmelidir. Yani ruhun kuvvetlerinden olan kavrayış (intelligentia), diğer bir kuvvete, yani istence (voluntas) bağlıdır. Ruhun üçüncü kuvveti olan hafıza (memoria) ise insanın hem kendini hem Tanrı’yı aramaya yöneldiği yer olacaktır. Peki bu durumda kendini ve Tanrı’yı bilmek nasıl mümkün olabilir? Burada kendilik ile Tanrı birbiriyle nasıl ilişkilenir?