Pinar Kayaalp, The Empress Nurbanu and Ottoman Politics in the Sixteenth Century: Building the Atik Valide, New York: Roudledge, 2018, xii+172 s. ISBN: 978-1138099791
{"title":"Pinar Kayaalp, The Empress Nurbanu and Ottoman Politics in the Sixteenth Century: Building the Atik Valide, New York: Roudledge, 2018, xii+172 s. ISBN: 978-1138099791","authors":"A. Ünal","doi":"10.26650/GAAD.20213407","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Osmanli geleneginde imparatorluga ait kulliye insasi, hanedanin yalnizca seckin uye\u0002lerine taninmis bir ayricalik olarak ortaya cikmistir. 16. yuzyilin ortalarindan itibaren Osmanli Hanedan politikalarina kadinlarin da dahil olmasiyla birlikte buyuk insa faaliyetlerinde de bir degisim meydana gelmis, banilik padisahin gozde cariyesinden valide sultana gecmistir. II. Selim’in hasekisi ve III. Murad’in annesi Nurbanu Sultan (1525-1583) Osmanli hanedaninin en onemli kadin sultanlarindan olmasina ragmen hakkinda yapilmis calismalar kisitlidir. Manisa sancaginda bulunan Şehzade Selim tarafindan gozde haseki secildigi 1542 yilindan itibaren Nurbanu Sultan’in siyasi ve idari kariyeri de baslamis bulunmaktadir. Pinar Kayaalp kitabinin amacini tanimlarken, Atik Valide Kulliyesi ve banisine dair ilk tam monografiyi hazirlamayi hedefledigini vurgulamaktadir. Kitabin bolumleri, bu amacla 16. yuzyilda Osmanli sarayinda hamiligin kadinlar tarafindan mimaride nasil kullanildigini okuyucu\u0002larin gorecegi sekilde tasarlanmistir. Calisma, bu donemdeki kadin hamiler ve mimari eserler arasindaki iliskiyi ilerleyen bolumlerde karsilastirmali ornekleriyle aciklamaktadir. “The shift in the Ottoman patronage system between the sixteenth and seventeenth centuries” (s. 1-11) isimli ilk bolumde oncelikle genel bir vakif tanimi yapilmakta ve vakif kurumu hakkinda bilgi verilmektedir. Ardindan Osmanli Devleti'nde mimari, sanat ve edebiyat alanlarinda alti yuzyil boyunca var olan himaye sistemi incelenmekte ve bu sistemin siyasi, sosyal ve ekonomik degisimler ile paralel ilerledigi belirtilmektedir.","PeriodicalId":102923,"journal":{"name":"Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi","volume":"2 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"1900-01-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Güneydoğu Avrupa Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.26650/GAAD.20213407","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Osmanli geleneginde imparatorluga ait kulliye insasi, hanedanin yalnizca seckin uyelerine taninmis bir ayricalik olarak ortaya cikmistir. 16. yuzyilin ortalarindan itibaren Osmanli Hanedan politikalarina kadinlarin da dahil olmasiyla birlikte buyuk insa faaliyetlerinde de bir degisim meydana gelmis, banilik padisahin gozde cariyesinden valide sultana gecmistir. II. Selim’in hasekisi ve III. Murad’in annesi Nurbanu Sultan (1525-1583) Osmanli hanedaninin en onemli kadin sultanlarindan olmasina ragmen hakkinda yapilmis calismalar kisitlidir. Manisa sancaginda bulunan Şehzade Selim tarafindan gozde haseki secildigi 1542 yilindan itibaren Nurbanu Sultan’in siyasi ve idari kariyeri de baslamis bulunmaktadir. Pinar Kayaalp kitabinin amacini tanimlarken, Atik Valide Kulliyesi ve banisine dair ilk tam monografiyi hazirlamayi hedefledigini vurgulamaktadir. Kitabin bolumleri, bu amacla 16. yuzyilda Osmanli sarayinda hamiligin kadinlar tarafindan mimaride nasil kullanildigini okuyucularin gorecegi sekilde tasarlanmistir. Calisma, bu donemdeki kadin hamiler ve mimari eserler arasindaki iliskiyi ilerleyen bolumlerde karsilastirmali ornekleriyle aciklamaktadir. “The shift in the Ottoman patronage system between the sixteenth and seventeenth centuries” (s. 1-11) isimli ilk bolumde oncelikle genel bir vakif tanimi yapilmakta ve vakif kurumu hakkinda bilgi verilmektedir. Ardindan Osmanli Devleti'nde mimari, sanat ve edebiyat alanlarinda alti yuzyil boyunca var olan himaye sistemi incelenmekte ve bu sistemin siyasi, sosyal ve ekonomik degisimler ile paralel ilerledigi belirtilmektedir.