{"title":"TOPLUMSAL CİNSİYET BAĞLAMINDA SOSYAL VE KÜLTÜREL MEKÂN OLARAK YAYLA; ÇAĞLAYAN YAYLASI ÖRNEĞİ","authors":"Ergin Altunsabak","doi":"10.28981/hikmet.1115458","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu çalışma, yayla faaliyetinin ekonomik, kültürel işlevlerinin yanı sıra toplumsal cinsiyet çalışmaları bağlamında da değerlendirilebileceği yaklaşımından hareketle hazırlanmıştır. Bu çalışmanın araştırmacısı tarafından halk bilgisi derleme çalışmaları sırasında yaylacılık faaliyetinde bulunan her kadının yaylaya karşı olumlu bir tutum içinde olduğu gözlemlenmiştir. Yaylacılık yapan kadınlar, yılın yaklaşık iki ayını yaylada geçirmektedirler. Yılın geri kalan zaman dilimlerinde ise kent merkezinde veya köyde yerleşik bulunmaktadırlar. Bu kişiler kent merkezinde veya köylerde ulaşımın, barınmanın kolaylıklarından faydalanan insanlar olmalarının yanı sıra akıllı telefon, televizyon gibi ürünlerin de kullanıcılarıdırlar. Yaylada ise barınma, ulaşım ve iletişim gibi alanlarda güçlükler yaşamaktadırlar. Bu güçlükleri yaşasalar da burada daha fazla vakit geçirmeyi köyün veya kentin imkânlarına tercih ettikleri anlaşılmaktadır. Buradan hareketle öncelikle yaylacılık faaliyetine katılım sağlayan kadınların bahsedilen zorluklara rağmen orada bulunma arzularının nedeni sorgulanmaktadır. Bu sayede ekonomik öneminin yanı sıra kadınlar için yaylanın sosyo-kültürel işlevi de açığa çıkmaktadır. Bu değerlendirmeler, kadınların yaylada diğer mekânlardan farklı olarak gerçekleştirdikleri faaliyetler göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmektedir. Böylece üretici kadın kimliğinin yayladan köye, köyden kente doğru mekânsal hareketiyle birlikte toplumsal cinsiyet rollerinin de değiştiği kanısına varılmaktadır. Bu çıkarımların neticesinde kırsaldaki kadınlar için yaylanın bir protesto mekânı ve feminizm hareketi olarak da değerlendirilebileceğini söylemek mümkündür.","PeriodicalId":102637,"journal":{"name":"HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)","volume":"27 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.28981/hikmet.1115458","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bu çalışma, yayla faaliyetinin ekonomik, kültürel işlevlerinin yanı sıra toplumsal cinsiyet çalışmaları bağlamında da değerlendirilebileceği yaklaşımından hareketle hazırlanmıştır. Bu çalışmanın araştırmacısı tarafından halk bilgisi derleme çalışmaları sırasında yaylacılık faaliyetinde bulunan her kadının yaylaya karşı olumlu bir tutum içinde olduğu gözlemlenmiştir. Yaylacılık yapan kadınlar, yılın yaklaşık iki ayını yaylada geçirmektedirler. Yılın geri kalan zaman dilimlerinde ise kent merkezinde veya köyde yerleşik bulunmaktadırlar. Bu kişiler kent merkezinde veya köylerde ulaşımın, barınmanın kolaylıklarından faydalanan insanlar olmalarının yanı sıra akıllı telefon, televizyon gibi ürünlerin de kullanıcılarıdırlar. Yaylada ise barınma, ulaşım ve iletişim gibi alanlarda güçlükler yaşamaktadırlar. Bu güçlükleri yaşasalar da burada daha fazla vakit geçirmeyi köyün veya kentin imkânlarına tercih ettikleri anlaşılmaktadır. Buradan hareketle öncelikle yaylacılık faaliyetine katılım sağlayan kadınların bahsedilen zorluklara rağmen orada bulunma arzularının nedeni sorgulanmaktadır. Bu sayede ekonomik öneminin yanı sıra kadınlar için yaylanın sosyo-kültürel işlevi de açığa çıkmaktadır. Bu değerlendirmeler, kadınların yaylada diğer mekânlardan farklı olarak gerçekleştirdikleri faaliyetler göz önünde bulundurularak gerçekleştirilmektedir. Böylece üretici kadın kimliğinin yayladan köye, köyden kente doğru mekânsal hareketiyle birlikte toplumsal cinsiyet rollerinin de değiştiği kanısına varılmaktadır. Bu çıkarımların neticesinde kırsaldaki kadınlar için yaylanın bir protesto mekânı ve feminizm hareketi olarak da değerlendirilebileceğini söylemek mümkündür.