{"title":"Kilitbahir’de Günümüze Ulaşmayan İki Tabya Hakkında Bazı Tespitler","authors":"Yusuf Acioğlu","doi":"10.31454/USB.476926","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Osmanli doneminde, ozellikle Fatih Sultan Mehmet zamaninda top teknolojisi gelismis ve buna uygun savunma yapilari insa edilmistir. Daha sonra zaman zaman gerek askeri teknolojide gerekse askeri mimaride Avrupa’nin gerisinde kaldigi iddia edilen Osmanli, buyuk olcude caga ayak uydurmak ve kendini savunmak icin farkli bicimlerde savunma yapilari meydana getirmistir. Yuksek duvarlara sahip kalelerin tehlike olusturmaya basladigi ve henuz tam olarak tabya mimarisinin gelismedigi bir donemde, belki de bir gecis yapisi niteligindeki mazgal acikliklara sahip kâgirden insa edilen yapilar ortaya cikmistir. Bu yapilarin ilk denemelerini Canakkale Bogazi gibi stratejik oneme sahip bir yerde gormek mumkundur. Basbakanlik Osmanli Arsivlerinden elde edilen birkac belge bu konuda bizi aydinlatmaktadir. III. Selim doneminde, bogaz muhafizi Haci Ali Pasa tarafindan cok kisa surede yapilan iki tabyanin bu ilk denemelerin bir urunu oldugu dusunulmektedir. Bu iki yapi, kale ile tabya arasinda bir gecisi ortaya koyan, 17. yuzyilda Avrupa’da hudut boylarinda daha cok bir sehri kusatmak ve gecici istihkâmlar olarak yapildigini gordugumuz, “Palanka” ismi verilen yapilarin form degistirmis sekilleri olmalidir. Osmanlinin 17. yuzyilda kullandigi bir savunma yapisi tipini, 19. yuzyilin baslarinda ayni malzeme ve insa teknigiyle cesitli sekillerde kullandigi anlasilmaktadir.","PeriodicalId":170890,"journal":{"name":"Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"40 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2018-10-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.31454/USB.476926","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Osmanli doneminde, ozellikle Fatih Sultan Mehmet zamaninda top teknolojisi gelismis ve buna uygun savunma yapilari insa edilmistir. Daha sonra zaman zaman gerek askeri teknolojide gerekse askeri mimaride Avrupa’nin gerisinde kaldigi iddia edilen Osmanli, buyuk olcude caga ayak uydurmak ve kendini savunmak icin farkli bicimlerde savunma yapilari meydana getirmistir. Yuksek duvarlara sahip kalelerin tehlike olusturmaya basladigi ve henuz tam olarak tabya mimarisinin gelismedigi bir donemde, belki de bir gecis yapisi niteligindeki mazgal acikliklara sahip kâgirden insa edilen yapilar ortaya cikmistir. Bu yapilarin ilk denemelerini Canakkale Bogazi gibi stratejik oneme sahip bir yerde gormek mumkundur. Basbakanlik Osmanli Arsivlerinden elde edilen birkac belge bu konuda bizi aydinlatmaktadir. III. Selim doneminde, bogaz muhafizi Haci Ali Pasa tarafindan cok kisa surede yapilan iki tabyanin bu ilk denemelerin bir urunu oldugu dusunulmektedir. Bu iki yapi, kale ile tabya arasinda bir gecisi ortaya koyan, 17. yuzyilda Avrupa’da hudut boylarinda daha cok bir sehri kusatmak ve gecici istihkâmlar olarak yapildigini gordugumuz, “Palanka” ismi verilen yapilarin form degistirmis sekilleri olmalidir. Osmanlinin 17. yuzyilda kullandigi bir savunma yapisi tipini, 19. yuzyilin baslarinda ayni malzeme ve insa teknigiyle cesitli sekillerde kullandigi anlasilmaktadir.