{"title":"Kinesiophobia, Physical Activity, Fear of COVID-19, and Fatigue in Adult Individuals: A Cross-Sectional Study","authors":"G. bargi, merve koku","doi":"10.30733/std.2022.01557","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Amaç: Yeni koronavirüs hastalığının (COVID-19) uzamış süreci ve ilgili kısıtlamalar bireylerde fiziksel inaktiviteye, COVID-19 korkusuna ve yorgunluğa neden olmaktadır. Pandemi sürecinde, hastalarda kinezyofobi ölüm korkusu ve fiziksel inaktiviteyi artırabilmektedir. Ancak bireylerde kinezyofobi ve kinezyofobinin fiziksel aktivite, COVID-19 korkusu ve yorgunlukla ilişkisi henüz bilinmediğinden mevcut çalışmada araştırılması amaçlanmıştır.\nHastalar ve Yöntem: Çalışmaya yetişkin bireyler (n=166, 36,3±15,37 yıl) dâhil edildi. Kinezyofobi (Tampa Kinezyofobi Ölçeği), fiziksel aktivite düzeyleri (Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-Kısa Formu), COVID-19 korkusu (COVID-19 Korkusu Ölçeği (CKÖ-19)) ve yorgunluk (Sayısal Derecelendirme Ölçeği) 3 Haziran 2021 ve 30 Haziran 2021 arasında çevrimiçi platform üzerinden uzaktan değerlendirildi. Bulgular: Bireylerin 91’inde (%54,8) yüksek derecede kinezyofobi vardı, 55'i (%33,1) inaktif, 84'ü (%50,6) minimal aktif ve 27'si (%16,3) çok aktifti. Kinezyofobi puanı yaş, vücut ağırlığı, vücut kütle indeksi, eğitim düzeyi, yürüme, toplam fiziksel aktivite, CKÖ-19 ve yorgunluk puanları ile anlamlı olarak ilişkiliydi (p<0,05). Sonuç: Bireylerin çoğunluğunda kinezyofobi ve fiziksel inaktivite yaygındır. COVID-19 pandemisi boyunca bireylerin hastalığı olmamasına rağmen, yürüme, fiziksel aktiviteler ve eğitim düzeyi azaldıkça bireylerde kinezyofobi artmaktadır. Yaş, vücut ağırlığı, vücut kütle indeksi, COVID-19 korkusu ve yorgunluk arttıkça da kinezyofobi artmaktadır. Kinezyofobinin ve uzamış pandemi sürecinin olumsuz etkileri düşünüldüğünde, bireyler acilen fiziksel aktivite danışmanlığı programlarına yönlendirilmelidir.\n","PeriodicalId":332557,"journal":{"name":"Selcuk Tip Dergisi","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"1","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Selcuk Tip Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.30733/std.2022.01557","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Abstract
Amaç: Yeni koronavirüs hastalığının (COVID-19) uzamış süreci ve ilgili kısıtlamalar bireylerde fiziksel inaktiviteye, COVID-19 korkusuna ve yorgunluğa neden olmaktadır. Pandemi sürecinde, hastalarda kinezyofobi ölüm korkusu ve fiziksel inaktiviteyi artırabilmektedir. Ancak bireylerde kinezyofobi ve kinezyofobinin fiziksel aktivite, COVID-19 korkusu ve yorgunlukla ilişkisi henüz bilinmediğinden mevcut çalışmada araştırılması amaçlanmıştır.
Hastalar ve Yöntem: Çalışmaya yetişkin bireyler (n=166, 36,3±15,37 yıl) dâhil edildi. Kinezyofobi (Tampa Kinezyofobi Ölçeği), fiziksel aktivite düzeyleri (Uluslararası Fiziksel Aktivite Anketi-Kısa Formu), COVID-19 korkusu (COVID-19 Korkusu Ölçeği (CKÖ-19)) ve yorgunluk (Sayısal Derecelendirme Ölçeği) 3 Haziran 2021 ve 30 Haziran 2021 arasında çevrimiçi platform üzerinden uzaktan değerlendirildi. Bulgular: Bireylerin 91’inde (%54,8) yüksek derecede kinezyofobi vardı, 55'i (%33,1) inaktif, 84'ü (%50,6) minimal aktif ve 27'si (%16,3) çok aktifti. Kinezyofobi puanı yaş, vücut ağırlığı, vücut kütle indeksi, eğitim düzeyi, yürüme, toplam fiziksel aktivite, CKÖ-19 ve yorgunluk puanları ile anlamlı olarak ilişkiliydi (p<0,05). Sonuç: Bireylerin çoğunluğunda kinezyofobi ve fiziksel inaktivite yaygındır. COVID-19 pandemisi boyunca bireylerin hastalığı olmamasına rağmen, yürüme, fiziksel aktiviteler ve eğitim düzeyi azaldıkça bireylerde kinezyofobi artmaktadır. Yaş, vücut ağırlığı, vücut kütle indeksi, COVID-19 korkusu ve yorgunluk arttıkça da kinezyofobi artmaktadır. Kinezyofobinin ve uzamış pandemi sürecinin olumsuz etkileri düşünüldüğünde, bireyler acilen fiziksel aktivite danışmanlığı programlarına yönlendirilmelidir.