{"title":"KENTSEL TARIMIN MEKANSAL OLARAK DÜZENLENMESİ; TARIM ARSASI KAVRAMI","authors":"Özcan Işiklar, Esin Yalçintaş","doi":"10.51765/tayod.1216052","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Geçtiğimiz yüzyılın başlarından itibaren hızlanan kırsal yerleşim alanlarından kentlere göçün ortaya çıkardığı aşırı nüfus yoğunluğu ve mega kentler, bu kentlerde yaşayanların barınma sorunu da beraberinde getirmiştir. Yerel yönetimlerin bu sorunun çözümünde çok farklı yöntemler geliştirse de kent yayılmasının önüne geçilememiştir. Şüphesiz ki bu durum kenti besleyen kıymetli tarım topraklarının da imar planlarına dahil edilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle kentlerin çeperlerinde tarım yapmaya elverişli kırsal alanlar her geçen gün azalmakta ve kentlerin kendini besleyebilme kabiliyeti zayıflamaktadır. Geldiğimiz noktada kentliler sağlıklı ve ucuz gıdaya erişim anlamına gelen “Gıda Güvenliği” sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Merkezi ve yerel hükümetlerin sürdürülebilir kalkınma amaçları kapsamında; kent toprağı ve dolayısıyla tarımının korunması her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bunun için kentsel kullanım alanlarının doğal kaynakları koruyacak şekilde planlanması ve nihayetinde tarımın da kent planlarına dahil edilmesi elzemdir. \n Tarımsal alanlarının kent planlarına dahil edilmesi, kavramsal olarak her ne kadar kentin kırsala yaklaşımını çağrıştırsa da esasen tarımın kente uyumlanması anlamına gelmektedir. Zira kent tarımı kısıtlı alanlardan maksimum verimi almayı hedefleyen teknik ve yöntemlerle yapılmaktadır. Şüphesiz kentsel alanlarda tarla ölçeğinde tarım yapılması olası değildir. Bu nedenle yakın gelecekte “Tarım Arsaları” kavramı kaçınılmaz bir şekilde yakın gelecekte en sık duyduğumuz kavram haline gelecektir.","PeriodicalId":276823,"journal":{"name":"Türkiye Arazi Yönetimi Dergisi","volume":"331 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-01-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Türkiye Arazi Yönetimi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.51765/tayod.1216052","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Geçtiğimiz yüzyılın başlarından itibaren hızlanan kırsal yerleşim alanlarından kentlere göçün ortaya çıkardığı aşırı nüfus yoğunluğu ve mega kentler, bu kentlerde yaşayanların barınma sorunu da beraberinde getirmiştir. Yerel yönetimlerin bu sorunun çözümünde çok farklı yöntemler geliştirse de kent yayılmasının önüne geçilememiştir. Şüphesiz ki bu durum kenti besleyen kıymetli tarım topraklarının da imar planlarına dahil edilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle kentlerin çeperlerinde tarım yapmaya elverişli kırsal alanlar her geçen gün azalmakta ve kentlerin kendini besleyebilme kabiliyeti zayıflamaktadır. Geldiğimiz noktada kentliler sağlıklı ve ucuz gıdaya erişim anlamına gelen “Gıda Güvenliği” sorunu ile karşı karşıya kalmaktadır. Merkezi ve yerel hükümetlerin sürdürülebilir kalkınma amaçları kapsamında; kent toprağı ve dolayısıyla tarımının korunması her geçen gün daha da önem kazanmaktadır. Bunun için kentsel kullanım alanlarının doğal kaynakları koruyacak şekilde planlanması ve nihayetinde tarımın da kent planlarına dahil edilmesi elzemdir.
Tarımsal alanlarının kent planlarına dahil edilmesi, kavramsal olarak her ne kadar kentin kırsala yaklaşımını çağrıştırsa da esasen tarımın kente uyumlanması anlamına gelmektedir. Zira kent tarımı kısıtlı alanlardan maksimum verimi almayı hedefleyen teknik ve yöntemlerle yapılmaktadır. Şüphesiz kentsel alanlarda tarla ölçeğinde tarım yapılması olası değildir. Bu nedenle yakın gelecekte “Tarım Arsaları” kavramı kaçınılmaz bir şekilde yakın gelecekte en sık duyduğumuz kavram haline gelecektir.