{"title":"Allâme Şeyhî Efendi’nin Kudüs Temalı Şitâiyyesi veyahut “Karlar İçinde Bir Kudüs Tasviri”","authors":"Mustafa Öztürk","doi":"10.17131/MILEL.584979","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Turk edebiyatinin donemlerine bakildiginda bir tema olarak Kudus’un Klasik ve Modern Turk edebiyatlarinda cesitli vesilelerle konu edildigi gorulmektedir. Klasik Turk edebiyatinda Kudus kavraminin bir mazmun hâline gelerek kullaniminin geleneksel bir forma donustugunu belirtmek pek mumkun olmasa da cesitli tur ve sekillerde bu temanin islendigi belli sayida edebi urune rastlanabilmektedir. Modern Turk edebiyatinda ise konunun ele alinmaya baslanmasi 1960’li yillardan sonra Filistin Davasi temelinde gerceklesmistir. Klasik Turk edebiyatinda Kudus temasini mustakil bir konu olarak isleyen az sayidaki sairlerden birisi 17. yuzyil sairlerinden Allâme Şeyhi Efendi’dir. Allâme Şeyhi’nin Divan’inda “Kudus” temali iki gazel ve bir kaside bulunmaktadir. Az islenen bir tema olmasina ragmen Kudus’un Allâme Şeyhi’de uc ayri manzumeyle konu edilmesinin sebebi sairin bu sehirde yaklasik bir yil sureyle kadilik gorevinde bulunmasiyla aciklanabilir. Allâme Şeyhi’nin bu calismaya konu edilen manzumesi Kaside Der Beytu’l-Makdis Vâki’-i Sene basligiyla verilen yirmi dort beyitlik bir kasidedir. Allâme Şeyhi, sitâiyye turundeki bu kasidesinde, kar yagisiyla duydugu sevinc ile sehrin burundugu beyazligi ve guzelligi canli ve bir o kadar da etkili tasvirlerle islemektedir. Şairin Kudus ve Harem-i Şerif olarak belirttigi Mescid-i Aksâ ve cevresiyle ilgili tasvirlerinin tamami dis mekân unsurlariyla ilgilidir. Şairin Kudus ve cevresindeki kar yagisini tasvir ettigi bu manzumesinin ayni turdeki diger pek cok sitâiyyeden farki kis ve kisa ait unsurlarin olumlu bir algiyla verilmis olmasidir","PeriodicalId":177296,"journal":{"name":"Milel ve Nihal","volume":"297 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2019-07-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"1","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Milel ve Nihal","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.17131/MILEL.584979","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Abstract
Turk edebiyatinin donemlerine bakildiginda bir tema olarak Kudus’un Klasik ve Modern Turk edebiyatlarinda cesitli vesilelerle konu edildigi gorulmektedir. Klasik Turk edebiyatinda Kudus kavraminin bir mazmun hâline gelerek kullaniminin geleneksel bir forma donustugunu belirtmek pek mumkun olmasa da cesitli tur ve sekillerde bu temanin islendigi belli sayida edebi urune rastlanabilmektedir. Modern Turk edebiyatinda ise konunun ele alinmaya baslanmasi 1960’li yillardan sonra Filistin Davasi temelinde gerceklesmistir. Klasik Turk edebiyatinda Kudus temasini mustakil bir konu olarak isleyen az sayidaki sairlerden birisi 17. yuzyil sairlerinden Allâme Şeyhi Efendi’dir. Allâme Şeyhi’nin Divan’inda “Kudus” temali iki gazel ve bir kaside bulunmaktadir. Az islenen bir tema olmasina ragmen Kudus’un Allâme Şeyhi’de uc ayri manzumeyle konu edilmesinin sebebi sairin bu sehirde yaklasik bir yil sureyle kadilik gorevinde bulunmasiyla aciklanabilir. Allâme Şeyhi’nin bu calismaya konu edilen manzumesi Kaside Der Beytu’l-Makdis Vâki’-i Sene basligiyla verilen yirmi dort beyitlik bir kasidedir. Allâme Şeyhi, sitâiyye turundeki bu kasidesinde, kar yagisiyla duydugu sevinc ile sehrin burundugu beyazligi ve guzelligi canli ve bir o kadar da etkili tasvirlerle islemektedir. Şairin Kudus ve Harem-i Şerif olarak belirttigi Mescid-i Aksâ ve cevresiyle ilgili tasvirlerinin tamami dis mekân unsurlariyla ilgilidir. Şairin Kudus ve cevresindeki kar yagisini tasvir ettigi bu manzumesinin ayni turdeki diger pek cok sitâiyyeden farki kis ve kisa ait unsurlarin olumlu bir algiyla verilmis olmasidir