Controversies in Radical Cystectomy: Meta-Analysis and Systemic Comparison of Open Surgery with Laparoscopic and Robotic Surgery

Kas invaziv ve yüksek riskli invaziv olmayan mesane kanserlerinin tedavisinde açık radikal sistektomi (ARS) standart tedavi yöntemidir. ARS avantajlı onkolojik sonuçlarına rağmen yüksek morbidite ve mortalite oranlarına sahiptir. Son yıllarda üroteknolojideki gelişmeler ile birlikte minimal invaziv tedavi seçeneklerinden laparoskopik radikal sistektomi (LRS) ve robot yardımlı radikal sistektomi (RYRS) mesane tümörlerinin tedavisinde ARS’ye alternatif olarak ortaya çıkmıştır. Her iki yöntemin etkin cerrahi ve benzer onkolojik sonuçlarının olduğu çeşitli çalışmalarda gösterilmiştir. Fakat LRS’deki uygulama zorluğu ve RYRS’deki yüksek maliyetler nedeni ile yaygınlaşması kısıtlanmaktadır. Deneyimli merkezlerin uygulamalarının yanında genel popülasyona dayalı geniş hasta serilerini içeren uzun süreli onkolojik sonuçların karşılaştırmalı olarak ortaya konması ile birlikte invaziv mesane tümörlerinin standart tedavisindeki manzaranın değişmesi kaçınılmaz görünmektedir. Anahtar Kelimeler: Mesane kanseri, laparoskopi, robotik cerrahi, sistektomi Open radical cystectomy (ORC) is the standard treatment modality in high-risk non-muscle-invasive and invasive bladder carcinoma. Although it has some advantages, oncologic outcomes of ORC are associated with high morbidity and mortality risks. In line with recent developments in urotechnology, the minimally invasive treatment modalities, such as laparoscopic radical cystectomy (LRC) and robotic-assisted radical cystectomy (RARC) have emerged as an alternative to ORC. Compared to ORC, both treatment modalities have effective surgical and similar oncological outcomes as reported in various studies. However, due to inherent difficulties in the practice of LRC and high costs of RRC have hindered these two treatment modalities to become widespread. Considering the results obtained in experienced centers as well as longterm oncologic outcomes of large patient series forming samples of the whole population, changes in the standard treatment modality of invasive bladder tumors seem to be unavoidable.