{"title":"在特许经营协议引起的争议中确定管辖法院","authors":"Betül Azakli Arslan","doi":"10.54699/andhd.1506178","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Franchise sözleşmesinin hukukî niteliğinin öteden beri tartışmalı olması, medeni usul hukuku bakımından bazı sorunlara neden olmaktadır. Bu sorunların en önemlilerinden birisi de franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda, davaların hangi mahkemede açılacağının belirlenmesidir. Söz konusu uyuşmazlıklarda görevli mahkemeye ilişkin özel bir kanunî düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda mahkemelerin görevi, davaların hangi mahkemede açılacağı belirlenirken kullanılan kriterler üzerinden değerlendirme yapılarak tespit edilmektedir. Türk hukukunda görevli mahkeme belirlenirken farklı kriterler üzerinden değerlendirme yapılmaktadır. Bu kriterler, uyuşmazlığın niteliği ve/veya tarafların statüleri yahut uyuşmazlığa uygulanacak maddî hukuk hükümlerinin hangisi olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Özellikle, franchise sözleşmesinin hukukî niteliğinin isimsiz sözleşme olması ve birden çok sözleşmeye ilişkin unsuru içerisinde barındırması, bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklara uygulanacak maddî hukuk hükümlerinin belirlenmesinde tereddütte neden olmaktadır. Çalışmamızda bu çerçevede franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin tespiti, söz konusu sözleşmelerden doğabilecek farklı nitelikteki uyuşmazlıklar göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Bu inceleme için öğretideki görüşlerin yanı sıra Yargıtay ve bölge adliye mahkemesi kararları değerlendirilmiş ve önemli bazı sonuçlara ulaşılmıştır.","PeriodicalId":491438,"journal":{"name":"Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisi","volume":"113 12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-07-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Franchise Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkemenin Belirlenmesi\",\"authors\":\"Betül Azakli Arslan\",\"doi\":\"10.54699/andhd.1506178\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Franchise sözleşmesinin hukukî niteliğinin öteden beri tartışmalı olması, medeni usul hukuku bakımından bazı sorunlara neden olmaktadır. Bu sorunların en önemlilerinden birisi de franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda, davaların hangi mahkemede açılacağının belirlenmesidir. Söz konusu uyuşmazlıklarda görevli mahkemeye ilişkin özel bir kanunî düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda mahkemelerin görevi, davaların hangi mahkemede açılacağı belirlenirken kullanılan kriterler üzerinden değerlendirme yapılarak tespit edilmektedir. Türk hukukunda görevli mahkeme belirlenirken farklı kriterler üzerinden değerlendirme yapılmaktadır. Bu kriterler, uyuşmazlığın niteliği ve/veya tarafların statüleri yahut uyuşmazlığa uygulanacak maddî hukuk hükümlerinin hangisi olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Özellikle, franchise sözleşmesinin hukukî niteliğinin isimsiz sözleşme olması ve birden çok sözleşmeye ilişkin unsuru içerisinde barındırması, bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklara uygulanacak maddî hukuk hükümlerinin belirlenmesinde tereddütte neden olmaktadır. Çalışmamızda bu çerçevede franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin tespiti, söz konusu sözleşmelerden doğabilecek farklı nitelikteki uyuşmazlıklar göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Bu inceleme için öğretideki görüşlerin yanı sıra Yargıtay ve bölge adliye mahkemesi kararları değerlendirilmiş ve önemli bazı sonuçlara ulaşılmıştır.\",\"PeriodicalId\":491438,\"journal\":{\"name\":\"Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisi\",\"volume\":\"113 12\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-07-09\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"0\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.54699/andhd.1506178\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi dergisi","FirstCategoryId":"0","ListUrlMain":"https://doi.org/10.54699/andhd.1506178","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Franchise Sözleşmesinden Doğan Uyuşmazlıklarda Görevli Mahkemenin Belirlenmesi
Franchise sözleşmesinin hukukî niteliğinin öteden beri tartışmalı olması, medeni usul hukuku bakımından bazı sorunlara neden olmaktadır. Bu sorunların en önemlilerinden birisi de franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda, davaların hangi mahkemede açılacağının belirlenmesidir. Söz konusu uyuşmazlıklarda görevli mahkemeye ilişkin özel bir kanunî düzenleme de bulunmamaktadır. Bu nedenle franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda mahkemelerin görevi, davaların hangi mahkemede açılacağı belirlenirken kullanılan kriterler üzerinden değerlendirme yapılarak tespit edilmektedir. Türk hukukunda görevli mahkeme belirlenirken farklı kriterler üzerinden değerlendirme yapılmaktadır. Bu kriterler, uyuşmazlığın niteliği ve/veya tarafların statüleri yahut uyuşmazlığa uygulanacak maddî hukuk hükümlerinin hangisi olduğuna bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Özellikle, franchise sözleşmesinin hukukî niteliğinin isimsiz sözleşme olması ve birden çok sözleşmeye ilişkin unsuru içerisinde barındırması, bu sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıklara uygulanacak maddî hukuk hükümlerinin belirlenmesinde tereddütte neden olmaktadır. Çalışmamızda bu çerçevede franchise sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin tespiti, söz konusu sözleşmelerden doğabilecek farklı nitelikteki uyuşmazlıklar göz önünde bulundurularak incelenmiştir. Bu inceleme için öğretideki görüşlerin yanı sıra Yargıtay ve bölge adliye mahkemesi kararları değerlendirilmiş ve önemli bazı sonuçlara ulaşılmıştır.