Belgi Dergisi最新文献

筛选
英文 中文
OSMANLI DEVLETİ’NDE ÇİÇEK HASTALIĞI İLE MÜCADELE: TAŞRA TELKİHHANELERİ
Belgi Dergisi Pub Date : 2023-03-14 DOI: 10.33431/belgi.1255490
Abdurrahman Fatih Şendi̇l, Başak Ocak
{"title":"OSMANLI DEVLETİ’NDE ÇİÇEK HASTALIĞI İLE MÜCADELE: TAŞRA TELKİHHANELERİ","authors":"Abdurrahman Fatih Şendi̇l, Başak Ocak","doi":"10.33431/belgi.1255490","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1255490","url":null,"abstract":"Çiçek, tarih boyunca insanlığın en yıkıcı hastalıklarından biri olmuştur. İngiliz bilim insanı Edward Jenner’in çiçek aşısını bulması ile bu hastalığın yeryüzünden silinmesinde ilk adım atılmıştır. Mikrobiyolojinin kurucularından Fransız bilim insanı Louis Pasteur’ün çalışmaları ile dünyada aşı uygulamaları da hız kazanmıştır. Mekteb-i Tıbbiye’den doktorların 1886’da Pasteur’ü ziyareti sonrası Osmanlı Tıbbında da mikrobiyoloji alanında yeni bir dönem başlamıştır. Bu ziyaretten birkaç sene sonra, 1892 yılında Osmanlı Devleti’nde, çiçek aşısı üretim merkezi Telkihhane-i Şahane kurulmuştur. Telkihhane-i Şahane’nin kuruluşu ile imparatorluk coğrafyasında yaşayan tüm insanların aşılanması hedeflenmiştir.Fakat ülkenin uzak noktalarına aşı yollamak ilk günden beri sorun oluşturmuştur. Bu sorunu aşmak ve ülkenin her yanına aşı gönderilmesini sağlamak için vilayetlerde yeni aşı üretim merkezleri kurma ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Bu ihtiyaç doğrultusunda 1890’lı yıllardan Birinci Dünya Savaşı’na kadar Osmanlı coğrafyasının uzak vilayetlerinde telkihhaneler açılmaya başlanmıştır. Bu telkihhaneler her ne kadar verimli çalışamasa da imparatorluğun uzak noktalarındaki insanların aşılanmasında önem arz etmektedirler. Bu taşra telkihhanelerinden genelde memur atanmasına ya da yaşanan sorunlara dair belgeler vesilesiyle haberdar olmaktayız. Bu telkihhanelerin ilk etapta her vilayette açılması planlanmışsa da çeşitli sebeplerden dolayı sadece birkaç vilayette açılabildiği görülmektedir. Yemen, Basra, Mekke, Medine, Bağdat, Suriye, Musul, Aydın telkihhaneleri arşiv vesikaları üzerinden açılışlarından haberdar olduğumuz başlıca telkihhanelerdir. Özellikle Yemen Telkihhanesi örneğinde görüldüğü gibi askeri hekimler bu telkihhanelerin kuruluşunda önemli rol oynamışlardır. Osmanlı tıp çevresi ve bürokrasisinin, tüm yetersizlik ve yetişmiş insan eksikliğine rağmen bu bölgelerde birer aşıevi kurmak ve halkı aşılamak için bir hayli uğraş verdiğini görmekteyiz. Bu çalışmamızda başta T.C. Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi belgeleri olmak üzere birincil ve ikincil kaynaklara dayanarak taşra telkihhanelerini incelemeye çalıştık.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-03-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129206656","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNİN BAŞINDA TÜRK-İNGİLİZ İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİRMEYE YÖNELİK BİR ADIM: PARLAMENTO HEYETLERİNİN KARŞILIKLI ZİYARETLERİ (1947)
Belgi Dergisi Pub Date : 2023-02-28 DOI: 10.33431/belgi.1174135
Mehmet Özcan
{"title":"SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNİN BAŞINDA TÜRK-İNGİLİZ İLİŞKİLERİNİ GELİŞTİRMEYE YÖNELİK BİR ADIM: PARLAMENTO HEYETLERİNİN KARŞILIKLI ZİYARETLERİ (1947)","authors":"Mehmet Özcan","doi":"10.33431/belgi.1174135","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1174135","url":null,"abstract":"İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye, savaşın sonlarından itibaren kendini gösteren Sovyet baskı ve tehditleri karşısında İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’nin mutlak desteğinden yoksun olarak bir süre tek başına mücadele etmek zorunda kalmıştı. İngiltere ve Amerika ise ancak 1946’nın sonlarına doğru Türkiye’yi savunmak için tam bir işbirliğine varmışlardı. 1947’nin başlarından itibaren Sovyet yayılmacılığına karşı “çevreleme” politikasını hayata geçirirken, bir süredir ekonomik sıkıntılarla uğraşan İngiltere ise Şubat 1947'de Amerika Dışişleri Bakanlığı'na verdiği notalarla, 31 Mart'tan sonra Yunanistan ve Türkiye'ye yapılacak tüm ekonomik ve askeri yardımları askıya alma niyetini bildirmişti. Buna karşılık Başkanı Truman, 12 Mart 1947'de Amerikan Kongresine hitaben “Truman Doktrini” olarak anılan konuşmayı yapmış ve konuşmasında Amerika Hükümeti'nin Yunanistan ve Türkiye'ye toplam 400 milyon dolarlık acil askeri ve ekonomik yardım sağlayacağını açıklamıştı. Truman Doktrini Türkleri ve İngilizleri genel anlamda memnun etmişti ancak onlarda bazı endişeler de yaratmıştı. Türkler, Truman Doktrininin Türkiye’nin güvenliğinin sağlanması hususunda resmi bir taahhüt sağlamaması sebebiyle, İngilizlerle olan 1939 tarihli ittifaklarına, İngilizlerin savaş sonrası durumları onlara olan güvenilirliği azaltmasına rağmen, caydırıcı bir unsur olarak değer vermeye devam etmişlerdi. İngilizler ise, Türkiye'deki birincil siyasi rollerini sürdürmekte kararlı olduklarından, Amerikan ekonomik gücünün İngiltere’nin Türkiye üzerindeki etkisini azaltmasına müsaade etmemeyi kararlaştırmışlardı. Bu nedenlerle hem Türkiye hem de İngiltere, Türk-İngiliz ilişkilerinin geliştirilmesine önem vermişlerdi. Dolayısıyla her iki ülkenin de bu hususta bazı girişimleri olmuştu. Bu çalışmada, Türk-İngiliz ilişkilerinin geliştirilmesi amacıyla 1947 senesinde atılan adımlardan biri olan, Türk ve İngiliz Parlamento heyetleri tarafından Türkiye ve İngiltere’ye yapılan karşılıklı ziyaretler incelenmiştir. Çalışma, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivinden, süreli yayınlardan ve birçok kitap ve makaleden faydalanılarak meydana getirilmiştir.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"31 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-02-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"130193247","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
GAYRİMÜSLİM MEBUSLARIN BAKIŞ AÇISIYLA OSMANLICILIK
Belgi Dergisi Pub Date : 2022-12-31 DOI: 10.33431/belgi.1105429
Ayfer Özçeli̇k
{"title":"GAYRİMÜSLİM MEBUSLARIN BAKIŞ AÇISIYLA OSMANLICILIK","authors":"Ayfer Özçeli̇k","doi":"10.33431/belgi.1105429","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1105429","url":null,"abstract":"Günümüz toplumlarının üzerinde çokça durdukları önemli bir konu olan çok kültürlülük ve farklılıkları barış içinde bir arada yaşatma problemi, Osmanlı Millet Sistemi içinde yüzyıllar boyu gerçekleşmiştir. Etnisiteyi değil dini esas alan Millet Sistemi, İslami kökleri üzerinden II. Mehmet sonrası kurumsallaşmış ve Osmanlı unsurları ruhani reislerinin idaresinde kendi yasaları ile yönetilen kurumlar olarak örgütlemiştir. Bu yapılanmaya göre gayrimüslimler bir çeşit dokunulmazlığı olan mabetlerinde serbestçe ibadetlerini yerine getiriyorlardı. Evlenme, boşanma, çeyiz, nafaka, veraset gibi günümüzde medeni hukuku ilgilendiren işlemleri cemaat teşkilatınca yürütülüyordu. Cemaat mahkemelerinin verdiği kararları Osmanlı yönetimi uyguluyordu. Ayrıca cemaatlerin okul açma, programlarını düzenleme ve yönetme yetkileri de bulunmaktaydı. Meclis-i Mebusan’da tarihçi bir Rum milletvekilinin de belirttiği gibi Latin dünyasından gelen tehditlere karşı, Millet Sistemi ve devletin gücü sayesinde özellikle Ortodokslar varlıklarını koruyabilmiştir. Çağının çok ilerisinde olan bu sistem 18. yüzyıla gelindiğinde, batıda gelişen sosyal hareketler, yeni akımlarla anakronik hale gelmiş, milliyetçiliğin hız kazandığı bir dönemde ulusalcı hareketleri tetikleyici işlev görmüştür. Osmanlı Devletinin zayıflaması karşısında emperyal güçler, Osmanlı unsurlarını himaye bahanesi ile parçalanması faaliyetlerine girişmiştir. Osmanlı devlet adamları, Hükümdarın birleştiriciliği altında Osmanlı üst kimliği bünyesinde parçalanmanın önüne geçmeye çalışmış, bu bağlamda Tanzimat ve Islahat Fermanları ile başlayan ve tebaanın eşitliğini sağlamaya yönelik bir dizi uygulamalar başlatılmıştır. 1869’da da Osmanlı vatandaşlığı kanunu çıkarılmıştır. 1876 Anayasası, II. Meşrutiyetin ilanı bunların devamı niteliğinde olmuştur. Bu bağlamda oluşan Osmanlı parlamentosunda gayrimüslim mebuslar da yer almıştır. Bu mebusların en azından yasama faaliyetlerinin başlangıcındaki Osmanlıcılık yanlısı ifadeleri Meşrutiyetin doğurduğu umutları anlamak açısından önemlidir. Ancak gerek Düvel-i Muazzama adı verilen ve hasta adamın mirası için fırsat kollayan devletlerin ve gerekse Osmanlı toplumunda bu konuda elzem olan zihni dönüşümün gerçekleşmemesinin etkisiyle Osmanlılık gerçekleşemeden Osmanlı Devleti tarihe karışmıştır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"61 5","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"132871251","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATININ 1966-1982 YILLARI ARASINDA EDİNDİĞİ CİHAZ VE ARAÇLAR
Belgi Dergisi Pub Date : 2022-12-29 DOI: 10.33431/belgi.1174275
Savaş Sertel, Tuncay Kiziltoprak
{"title":"MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATININ 1966-1982 YILLARI ARASINDA EDİNDİĞİ CİHAZ VE ARAÇLAR","authors":"Savaş Sertel, Tuncay Kiziltoprak","doi":"10.33431/belgi.1174275","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1174275","url":null,"abstract":"Tarih boyunca Devletler sürekli bir güç mücadelesi halinde olmuştur. Bu nedenle kendilerine tehdit olabilecek bilgileri öğrenme merakı içinde olmuşlardır. Dolaysıyla devletler kendi güvenliklerini riske edecek durumlara, muhtemel çıkabilecek güç mücadelesi sonucunda üstünlüklerini sağlamak amacıyla istihbarat ve casusluk faaliyetlerine başvurmuştur. İstihbarat özellikle savaş dönemlerinde hayati önem taşımıştır. Büyük devletler zor zamanlarında kullanabilmek için istihbarat teşkilatları kurarak casusular yetiştirmiştir. Türkiye’de kurumsal anlamda istihbarat II. Abdülhamit döneminde kurulan Yıldız İstihbarat Teşkilatıyla gerçekleşmiştir. İttihat ve Terakki Dönemi’nde kurulan Teşkilat-ı Mahsusa ise Enver Paşa’ya bağlı olarak kurulmuş ve 1914 yılında Harbiye Nezaretine bağlanmıştır.1918 yılında İttihat ve Terakki’nin iktidardan düşmesi ile tasfiye edilmiştir. Cumhuriyet Döneminde ise Milli Emniyet Hizmetleri Riyaseti kurularak Türkiye’nin resmi istihbarat teşkilatı oluşturulmuştur. Milli Emniyet Hizmetleri Riyaseti İkinci Dünya Savaşı sırasında bir yandan savaşan ülke temsilciliklerinden bilgiler sızdırmaya çalışırken bir yandan da önleme hizmetleri yaparak yabancı istihbarat örgütleri ve faaliyetleri ile mücadele etmiştir. Türkiye 1952 yılında NATO’ya üye olmuş ve Sovyetler Birliği’ne karşı Batı ittifakı ile beraber hareket etmeye başlamıştır. Soğuk Savaş yıllarında özellikle ABD’den istihbarat desteği almıştır.1965 yılında Millî İstihbarat Teşkilâtı oluşturulmuştur. Milli İstihbarat teşkilatı istihbarat faaliyetleri için modern cihazlara ve araçlara ihtiyaç duymuş ve zaman zaman teşkilata ihtiyaç duyduğu cihaz ve araçlar alınmıştır. Bazı araçlar ise çeşitli ülkelerden ve çeşitli ülke vatandaşlarından zaman zaman teşkilata hibe yoluyla kazandırılmıştır. Bu çalışmada Millî İstihbarat Teşkilâtı Müsteşarlığının 1966 ve 1982 yılları arasında aldığı araç ve cihazların hangi yollarla elde ettiği bu teçhizatın kullanım alanlarına değinilecektir. Millî İstihbarat Teşkilâtı ihtiyaç duyduğu teçhizatın büyük bir kısmını NATO müttefiki olan Amerika Birleşik Devletleri’nden satın almıştır. Bazı araçlar ise dış ülkelerden veya o ülkelerde yaşayan yabancı uyruklu şahıslardan hibe yoluyla edinilmiştir.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"32 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124701816","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
DÂHİLİYE VEKÂLETİ VE EMNİYET UMUM MÜDÜRLÜĞÜ BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE POLİS TEŞKİLATININ SORUNLARI (1939-1960)
Belgi Dergisi Pub Date : 2022-12-27 DOI: 10.33431/belgi.1199192
Hacı Veli Gök
{"title":"DÂHİLİYE VEKÂLETİ VE EMNİYET UMUM MÜDÜRLÜĞÜ BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE POLİS TEŞKİLATININ SORUNLARI (1939-1960)","authors":"Hacı Veli Gök","doi":"10.33431/belgi.1199192","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1199192","url":null,"abstract":"1939 yılında Almanya’nın Polonya’yı işgal etmesi ile başlayan II. Dünya Savaşı, tüm dünyayı olduğu gibi Türkiye’yi de etkilemiştir. Bu doğrultuda iç ve dış güvenlik meselesi Türkiye için elzem bir durum olmuştur. Türkiye bu dönem içerisinde bir yandan savaşa girmemek için gerekli diplomatik adımları atarken öte yandan da iç istikrarın sağlanması adına güvenlik teşkilatlarına ve iç güvenlik anlayışına önceki dönemlere kıyasla daha özen göstermeye gayret sarf etmiştir. Ancak tüm bu çaba ve gayretlere rağmen güvenlik teşkilatlarında meydana gelen aksamalar ve eksiklikler devlet yönetiminin ve milletvekillerinden gözünden kaçmamış ve bahse konu aksaklıklar TBMM’de gündeme gelmiştir. Bu bağlamda Dâhiliye Vekâleti ve bağlı kuruşlar bütçe görüşmeleri, güvenlik teşkilatlarının sorunlarının Meclis kürsüsünde görüşülmesi ve tartışılmasında yegâne araç durumuna gelmiştir. Bahse konu görüşmelerde milletvekilleri ülke çapında güvenlik teşkilatları ile ilgili görmüş oldukları eksiklikleri doğrudan bu teşkilatların bağlı bulundukları Dâhiliye Vekilleri önünde gündeme getirme şansı elde etmiş ve bu konuda çözüm önerilerini sıralamışlardır. Çalışmanın konusunu teşkil eden 1939-1960 seneleri incelenerek, aslında Cumhuriyet Halk Partisinin son yıllarını Demokrat Partinin ise ilk yılları baz almıştır. Böylece gerek tek parti iktidarı döneminde gerekse çok partili yaşamın bir sonucu olan Demokrat Parti iktidarı döneminde, Türkiye’nin güvenlik teşkilatlarını teşkil eden Emniyet Umum Müdürlüğü’nün mevzuat ve işleyiş bakımından ne gibi sorunlarının olduğu ve iki iktidar döneminde bu sorunların aşılması adına ne gibi mesafelerin kat edildiği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Zira böylesi bir çıkarımda bulunulması, polis teşkilatının Cumhuriyet dönemi içerisinde yaşadığı sıkıntı ve sorunların ortaya çıkmasını sağlayacak, polis teşkilatının sorunlar anlamında dününü ve bu gününü ortaya çıkarmış olacaktır. Bu amaç doğrultusunda Dâhiliye Vekâleti ve Emniyet Umum Müdürlüğü bütçe görüşmelerinin ayrıntılı bir şekilde incelenmesi önem arz etmektedir.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"71 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"125684965","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
OSMANLI DEVLETİ’NDE SIĞIR VEBASI: ASKERİ BAYTARLARIN GÖREVLENDİRİLMESİ MESELESİ
Belgi Dergisi Pub Date : 2022-12-26 DOI: 10.33431/belgi.1213425
Seda Tan
{"title":"OSMANLI DEVLETİ’NDE SIĞIR VEBASI: ASKERİ BAYTARLARIN GÖREVLENDİRİLMESİ MESELESİ","authors":"Seda Tan","doi":"10.33431/belgi.1213425","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1213425","url":null,"abstract":"Sığır vebasının ilk çağlardan itibaren var olduğu geniş ölçüde kabul gören bir görüştür. Yine bu görüşe göre hastalık Çin’in doğusunda ortaya çıkmış ve Hun akınlarıyla birlikte Avrupa içlerine kadar taşınmıştır. Avrupa’ya nüfuz eden sığır vebası 19. yüzyıla kadar olan süreçte büyük çoğu yine Asya kökenli muhtelif salgında milyonlarca hayvanın ölümüne neden olmuştur. Tecrübe edilen salgınlardan devlet ekonomileri ile insan sağlığı önemli ölçüde etkilendiğinden hastalıkla mücadelenin ve salgınların önüne geçmenin yolları aranmıştır. Bu çerçevede bir taraftan veteriner hekimliği eğitimi başlatılıp mesleki bir teşkilatlanmanın teminine girişilirken bir yandan da hastalıklarla mücadelenin etkin biçimde yürütülmesini sağlayacak mevzuat hazırlanmaya ve nihayetinde devletlerin özgün deneyimlerinin diğerleriyle paylaşılmasını ve ortak bir hafızaya aktarımını sağlayacak uluslararası düzeydeki platformların oluşturulmasına çalışılmıştır. Avrupa devletleri söz konusu girişimleri sayesinde 1871-1872’de etkili olan son büyük epidemiyi takiben sığır vebasını önemli ölçüde kontrol altına alıp büyük salgınların önüne geçebilmişlerdir. Bu tarihten sonra hastalık daha çok doğuda görülür olmuştur. Sığır vebası Osmanlı topraklarında da büyük kırımlar yaratmıştır. Özellikle 19. yüzyılda yaşanan atakların olumsuz etkileri 20. yüzyıl ortalarına dek sürmüştür. Hastalığın kendisi de ancak Cumhuriyet devrine eradike edilebilmiştir. Devletin bu fenomenle başa çıkamamasında uzman kadro yetersizliği temel etkenlerdendir. Ele alınan çalışma da buna odaklanmaktadır. Dönemin arşiv kayıtlarından hareketle Osmanlı merkez otoritesinin özellikle 1885 sonrası süreçte hastalıkla mücadele edecek kadrolarını oluşturmadaki performansın portresi ortaya konulmaya çalışılmıştır. Çalışmanın ana kaynağını ele alınan dönem için birinci el kaynak kabul edilen ve Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı’nın Osmanlı Arşiv kısmında Dahiliye(Mektubi Kalemi), Yıldız(Mütenevvi Maruzat); İrade(Askeri, Dahiliye, Hususi, Orman ve Maadin, Taltifat), Bab-ı Ali Evrak Odası ve Meclis-i Vükela Mazbataları fonlarında yer alan arşiv belgeleri oluşturmaktadır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"128705928","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
İZMİR’DE VARLIK VERGİSİ UYGULAMASININ ANALİZİ: VERGİLENDİRME, HACİZLER VE HATIRALAR
Belgi Dergisi Pub Date : 2022-12-26 DOI: 10.33431/belgi.1204470
O. Yilmaz
{"title":"İZMİR’DE VARLIK VERGİSİ UYGULAMASININ ANALİZİ: VERGİLENDİRME, HACİZLER VE HATIRALAR","authors":"O. Yilmaz","doi":"10.33431/belgi.1204470","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1204470","url":null,"abstract":"Osmanlı İmparatorluğu dönemi boyunca İzmir ve çevresinde yaşayan Yahudiler, İzmir'in Yunan işgalinden kurtulmasıyla Rumların ve Ermenilerin şehri terk etmesinden dolayı İzmir’in tek azınlık topluğu hâline gelmişlerdir. İzmir’in dinî, kültürel ve sosyoekonomik hayatında önemli bir yere sahip olan İzmir Yahudileri, İkinci Dünya Savaşı’nın getirdiği olumsuzluklardan etkilenmişlerdir. İkinci Dünya Savaşı yıllarında yürürlüğe konan bazı uygulamalar İzmir Yahudilerinde tedirginliğe yol açmıştır. Bu uygulamalardan biri olan Varlık Vergisi, İzmir Yahudilerini çeşitli yönlerden etkilemiştir. Bu araştırma, İkinci Dünya Savaşı yıllarında yürürlüğe konan Varlık Vergisi uygulamasının İzmir Yahudilerini nasıl etkilediğini incelemektedir. Bu inceleme ‘‘Varlık Vergisi İzmir’de nasıl uygulandı? Varlık Vergisi’nin İzmir Yahudilerine etkileri nelerdir? Varlık Vergisi uygulaması, o günleri yaşayan İzmirli Yahudilerinin belleklerinde nasıl bir yere sahiptir?’’ sorularına cevap aramaktadır. \u0000Bu araştırmanın veri kaynaklarını dönemin İzmir basınından derlenen haberler, ilanlar ve veriler teşkil etmektedir. Araştırmada dönemin İzmir basının önde gelen iki gazetesi olan Yeni Asır ve Anadolu gazeteleri incelenmiştir. Ayrıca bu araştırmanın veri kaynaklarını, İzmir Musevi Cemaati Vakfı Arşivi, İzmir Ticaret Odası Arşivi, araştırma çalışmalarından derlenen bilgiler, İkinci Dünya Savaşı yıllarını yaşamış İzmirli Yahudiler ve İzmir Musevi Cemaati Vakfı yetkilileriyle yapılan görüşmeler oluşturmaktadır. Araştırmalardan elde edilen veriler analiz edilip okunabilir hale getirilerek İzmir Yahudilerinin Varlık Vergisi uygulamasından nasıl etkilendiği değerlendirilmeye çalışılmıştır. \u0000Bu araştırma, İkinci Dünya Savaşı yıllarında yürürlüğe konan Varlık Vergisi İzmir uygulamasının İzmir Yahudilerini sosyal ve ekonomik yönlerden nasıl etkilediğini ele almayı amaçlamaktadır. Bu amaçla araştırmada Varlık Vergisi uygulamasının her aşamasında gerçekleşen hadiseler istatistiklerle ifade edilmiştir. Bu İnceleme Varlık Vergisi uygulamasının İzmir’de nasıl tatbik edildiğini çeşitli açılardan ele almaya çalışmaktadır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"133425022","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
OSMANLI BASININDA SORUŞTURULMUŞ İKİ KADIN HİKÂYESİ: “OSMANLI KADINLARI” VE “KADIN ZİHNİYETİ”
Belgi Dergisi Pub Date : 2022-12-26 DOI: 10.33431/belgi.1123253
Vedat Kanat, Şeyda ÖZÇELİK KANAT
{"title":"OSMANLI BASININDA SORUŞTURULMUŞ İKİ KADIN HİKÂYESİ: “OSMANLI KADINLARI” VE “KADIN ZİHNİYETİ”","authors":"Vedat Kanat, Şeyda ÖZÇELİK KANAT","doi":"10.33431/belgi.1123253","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1123253","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti’nde XIX. yüzyıl, toplumun her kesimine kendini ifade etme ortamı sunmuştur. Bu yüzyılda görülen Tanzimat ve Meşrutiyet Dönemi’nde insan ve toplum hayatının medeniyet formunda iyileştirmesine hız verilmiştir. Modernleşme adımlarıyla birlikte yalnızca siyasi aktörlerin ön plana çıktığı bir toplum algısı yerine sıradan insanın ve günlük olayların da konu olabileceği bir saha oluşmuştur. Bu sahanın gelişmesindeki başat aktör şüphesiz basın olmuştur. Batılılaşma/modernleşme uygulamalarının anonsörü olan basın; toplumun bütün unsurlarının bilgi yayıcısı olarak görev yapmıştır. Zamanla yazılı ve görsel basın üzerindeki sınırlamalar, Matbuat Nizamnameleri ile belirli standarta bağlanmış ve kimi zaman da anayasal güvence altına alınmıştır. Siyasal iktidara, devlet kurumlarına, tanınmış kişiliklere hakaret etmemek, dini ve örfi kuralları eleştirmemek, hassas ve mahrem konulara dokunmamak, toplumun edep ve ahlakına aykırı yayın yapmama gibi şartları içeren Matbuat Nizamnameleri aynı zamanda herhangi bir yayının sansürlenmesinde referans noktasını oluşturmuştur. Sansürlenen yayınların bir kısmı siyasi konularla ilintiliyken büyük bir kısmı da toplumun ahlaki ve dini değerlerini eleştirdiği gerekçesiyle kısıtlanan yazılardır. Kısıtlanan yazıların içeriğine bakıldığında mahrem görülen kadını ve kadınlık hayatını ilgilendiren pek çok yazıya rastlamak mümkündür. Bu bağlamda çalışma iki farklı zamanda, farklı gazetelerde yayınlanmış ve içerdiği düşünce ve önerileri sebebiyle sansürlenmiş iki kadın hikâyesini içermektedir. \u0000Nitel araştırma yöntemi ve dokuman analizi tekniğiyle hazırlanan bu araştırmanın konusu; 1908 yılında Millet gazetesinde yayınlanmış Tevfik Nadir imzalı “Osmanlı Kadınları” ve 1919 yılında Türkçe İstanbul gazetesinde yayınlanmış “Kadın Zihniyeti” isimli hikâyelerin içeriğini kapsamaktadır. Araştırmanın amacı; Osmanlı Devleti’nin basın hayatında yer alan bu iki kadın hikâyesinin soruşturulma gerekçelerini ortaya koymaktır. Çalışmada; çıkarılan Matbuat Nizamnameleri gereğince adli takibe alınmış ve sansürlenmiş bu iki kadın hikâyesinin ayrıntılarını analiz edilerek, hikâyelerin iktidarı ve dini çevreleri rahatsız eden noktaları açıklanmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"222 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"116368966","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
TÜRK-SOVYET DİPLOMATİK KRİZİNİN SAVAŞ SONRASI AMERİKAN DIŞ POLİTİKASINA ETKİSİ (1945-1947)
Belgi Dergisi Pub Date : 2022-12-07 DOI: 10.33431/belgi.1167674
Gözde Somel
{"title":"TÜRK-SOVYET DİPLOMATİK KRİZİNİN SAVAŞ SONRASI AMERİKAN DIŞ POLİTİKASINA ETKİSİ (1945-1947)","authors":"Gözde Somel","doi":"10.33431/belgi.1167674","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1167674","url":null,"abstract":"İkinci Dünya Savaşı sonunda Türkiye ve komşularının yer aldığı bölgede yaşanan bir dizi gelişme savaş sonrasının uluslararası siyasetine ilişkin önemli veriler sunmaktadır. İran ve Yunanistan’daki çatışmalarla birlikte Türk-Sovyet krizi iki kutuplu dünya gerçeği ile dünyanın tanışmaya başladığı önemli olaylar olarak kayıtlara geçti. Savaş boyunca tarafsız pozisyonunu koruyan Türkiye, savaşın bitiminde yeni dönemde nasıl bir uluslararası konuma sahip olacağı sorusu ile karşı karşıya kalmıştı. Bu belirsizliğin ortasında Sovyetlerle birikmiş olan gerilimler Sovyet hükümetinin 1925 antlaşmasını uzatmama kararı, Boğazların ortak yönetimi ve Doğu Anadolu’dan toprak talepleri ile birlikte bir diplomatik krize dönüştü. Amerika Birleşik Devletleri hem konjonktürel hem de tarihsel nedenlerle bu krize tepki vermesi zaman aldı. Diğer sorunlarla birlikte Türk-Sovyet krizinin kendisi de ABD’nin bir süredir yönetici çevreler arasında olgunlaşmakta olan dünya egemenliği fikrinin somut politikaya dökülmesinde özel bir rolü oldu. Dünya egemenliğinin somut politikaya tercümesi hem ABD’de yönetim ve kadro değişikliğini, hem de egemenlik fikrinin yeni dönemin koşullarına uygun bir doktrine dönüşmesini gerektirdi. Bu doktrinin ana unsuru “hür dünya” ile “komünizm” arasındaki karşıtlıktı. Türk-Sovyet krizi bu karşıtlığın somutlandığı ideal bir olayı teşkil etmekteydi. ABD’nin nihai olarak bu krize müdahalesi ABD’nin dünya liderliği iddiasını yüksek sesle dile getirmeye başladığı bir süreçte gerçekleşti. Türkiye’de yönetim açısından bu müdahale memnuniyetle karşılandı. Çünkü Türkiye’nin konumlanışına ilişkin belirsizlikler ortadan kalkıyor ve Türk yönetici sınıfı Avrupa’nın en büyük gücüne dönüşen Sovyetlere karşı kendine güvenli bir liman buluyordu. Makalede Mart 1945’te Türkiye ve Sovyetler arasında 1925 antlaşmasının geleceğine ilişkin yapılan ilk resmi görüşmeden Truman doktrinin ilanına kadar geçen süreç Amerikan politikasının dönüşümü ekseninde ele alınmaktadır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"57 42","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"114060139","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
ZİNCİRLİ HÜRRİYET: TEODOR KASAP’IN KANUN-İ ESASİ İLE İMTİHANI
Belgi Dergisi Pub Date : 2022-12-07 DOI: 10.33431/belgi.1178747
Gökhan Demirkol
{"title":"ZİNCİRLİ HÜRRİYET: TEODOR KASAP’IN KANUN-İ ESASİ İLE İMTİHANI","authors":"Gökhan Demirkol","doi":"10.33431/belgi.1178747","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1178747","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti’nde basının doğuşu ve gelişimi 19. yüzyılda gerçekleşmiştir. 1831 yılında Takvim-i Vekayi’nin yayımlanması ile başlayan Türkçe gazetelerin serüveni 1860 yılında Tercüman-ı Ahval gazetesinin yayımlanması ile farklı bir boyuta geçmiş, basın için bir hukuki düzenlemeye ihtiyaç duyulmuştur. 1864 yılında bu ihtiyacın karşılanması amacıyla Matbuat Nizamnamesi yayınlanmıştır. Ancak muhalefetin basın yoluyla düşüncelerini ifade etmeleri üzerine 1867 yılında Kararname-i Âli yayınlanarak siyasal iktidara basın üzerinde idari tedbir alma yetkisi verilmiştir. Matbuat Nizamnamesi’ni işlevsiz duruma getiren bu kararname Osmanlı Devleti’nde basın özgürlüğünün gelişimini de engellemiştir. \u00001876 yılında Kanun-i Esasi’nin yayınlanması Osmanlı basını tarafından basın özgürlüğünün gelişmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirilmiştir. Kararname-i Âli’nin yürürlükten kaldırılması ve yeni bir basın yasasının hazırlanması ile basın özgürlüğüne kavuşma beklentisi içindeki dönem basını, 1877 yılında patlak veren Osmanlı-Rus savaşı ile ilan edilen sıkıyönetim ve Kanun-i Esasi’nin rafa kaldırılması sonrası tüm umutlarını kaybetmiştir. \u0000Kararname-i Âli’nin yayımlandığı 1867 yılından Kanun-i Esasi’nin askıya alındığı 1877 yılına kadar geçen süre zarfında Türk Basın Tarihi literatürüne geçen pek çok sansür uygulaması bulunmaktadır. Bu dönem içerisinde öne çıkan olaylardan birisi de Kanun-i Esasi’ye dair yayımladığı bir karikatür yüzünden 3 yıl hapis cezası alan Hayal mizah dergisinin sahibi Teodor Kasap’ın davasıdır. Bu çalışma; Teodor Kasap’ın dava sürecini ve davanın hukuksal dayanaklarını konu edinmektedir. Bu kapsamda; “Dava sürecinin aşamaları nelerdir ve nasıl bir hukuki mevzuat uygulanmıştır?”, “Dava sürecinde davalı Teodor Kasap’ın savunması nasıl bir hukuki çerçevede gerçekleşmiştir?”, “Dava, basın-iktidar ilişkisi noktasında nasıl bir öneme sahiptir?”, “Davanın Türk Basın Tarihi açısından önemi nedir?” sorularına cevap aranmaktadır. Betimsel Araştırma Tasarımı motifinin kullanıldığı çalışmada İçerik Analizi yöntemi kullanılmıştır. Çalışma 1877 Şubat-Mayıs ayları ile sınırlandırılmıştır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"99 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2022-12-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"124698022","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
相关产品
×
本文献相关产品
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信