Belgi DergisiPub Date : 2023-12-20DOI: 10.33431/belgi.1380987
Cengiz Şavkili, Mehmet Can Göktürk
{"title":"THE REFLECTIONS OF THE CYPRUS ISSUE IN THE MARAS LOCAL PRESS (1950-1960)","authors":"Cengiz Şavkili, Mehmet Can Göktürk","doi":"10.33431/belgi.1380987","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1380987","url":null,"abstract":"Kıbrıs meselesinin Türk kamuoyunda ve siyasi hayatta önemli bir konuma gelmesi Demokrat Parti (DP)’nin ilk yıllarına tekabül etmektedir. Kıbrıslı Rumlar, 1945 yılından itibaren Yunanistan’a bağlanma isteklerini açığa vurmuştur ve 1950’li yıllarda Yunanistan tarafından da bu istekleri destek görmeye başlamıştır. Ekim 1954’te konu “Enosis” ve “Megali İdea” çerçevesinde Birleşmiş Milletler (BM)’e götürülmüş ve istenilen sonucun elde edilememesi üzerine Ada üzerindeki Rum zulümleri giderek artmıştır. Rumların Yunanistan’dan aldıkları destekle İngiliz ve Kıbrıslı Türklere yönelik başlayan şiddet faaliyetleri, ulusal basında olduğu gibi Maraş basınında da öncelikli haberler arasında yer almıştır. Hatta özellikle basın vasıtasıyla Türk kamuoyunun baskılarının giderek artmasıyla beraber, Türkiye’nin mesele ile daha yakından ilgilenmesi ve İngiltere’nin de BM görüşmelerine taraf olarak Türkiye’yi de davet etmesi gerçekleşmiştir. Rumların Enosis ideolojilerini gerçekleştirmek üzere Ada’daki Türklere yaptıkları zulümler Maraş’ta çıkan yerel gazetelerden; Halk Postası, Maraş’ın Sesi, Engizek, Kahraman Yurt ve Demokrasiye Hizmet gazetelerinde geniş ölçüde yer bulmuştur. Millî Mücadele’nin ilk zaferini kazanarak tarihe altın harflerle adını yazdıran Maraş halkı, Kıbrıslı soydaşlarının çektikleri acılara da kayıtsız kalmamıştır. Ada’daki Türk nüfusunun çektiği çileleri siyasi yorum ve değerlendirmelerle sayfalarına taşımaya başlamıştır. EOKA terör örgütüyle birlikte basındaki Kıbrıs konulu haberler giderek artmıştır. Haberler vasıtasıyla Maraş basını, üzerine düşeni yerine getirerek Kıbrıs davası etrafında Türk halkının kenetlenmesini sağlamıştır. Kıbrıs meselesini konu edinen bu çalışmada; Maraş’ta yayımlanan yerel gazetelerdeki haberler ile köşe yazıları değerlendirilmiş ve böylece Kıbrıs ile ilgili konulara yerel halkın nasıl tepki verdiği ortaya konulmuştur. Ayrıca çalışmada DP’nin 10 yıllık iktidarı süresince izlediği üç farklı Kıbrıs siyasetinin Maraş basınına yansımaları da tespit edilmiştir. Makale çalışmasında, başta Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivi (BCA) belgeleri olmak üzere; dönemin yerel ve ulusal gazeteleri ile hatıratlar ve tetkik eserlerden yararlanılmıştır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"36 24","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138955693","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-12-20DOI: 10.33431/belgi.1370621
Nilgün Nurhan Kara
{"title":"AKHİSAR IN THE MEMORIES OF NATIONAL STRUGGLE","authors":"Nilgün Nurhan Kara","doi":"10.33431/belgi.1370621","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1370621","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkmış ve şartları ağır Mondros Mütarekesi’ni imzalamıştı. Mütareke Dönemi olarak da ifade edilen (30 Ekim 1918-11 Ekim 1922) bu yıllarda Türk milleti Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde istiklâl mücadelesine girişmiş ve topyekûn bir mücadele vermişti. Bu tarihlerde özellikle İtilaf Devletleri tarafından Paris Barış Konferansı ile 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalini mümkün kılan gayretleri ayrı bir öneme sahiptir. İzmir’den başlayarak Batı Anadolu’da ilerlemeye başlayan Yunan birliklerinin gerek İzmir’e çıktıkları zaman gerekse bu ilerleme sürecinde halkı büyük endişeye sevk eden zulüm ve baskıları artmıştı. Aynı zamanda Batı Anadolu’da yerleşik olan Rum nüfusun Yunan birliklerinin askeri faaliyetlerine karşı benimsedikleri olumlu tavır bir arada yaşama kültürünü yaralar nitelikte idi. Türk milletinin dikkat çeken bu olumsuz şartlarda teslimiyet yerine istiklalden asla ödün vermemeyi tercih etmesi ve her şart altında mücadele azmi Millî Mücadeleye başlamalarına yol açmıştı. Mevcut bu durum karşısında Türk Milleti komutanından-subayına erinden-köylüsüne, kadınından- erkeğine, çoluğundan-çocuğuna ve yaşlısından-yaralısına varıncaya kadar bir avuç vatanseverin yola çıktığı direniş hareketine destek oldu. Bu direnişin adını da Millî Mücadele ya da İstiklâl Harbi olarak şanlı tarihine önemli bir not olarak düştü. Türk Milleti’nin Millî Mücadele boyunca gösterdiği fedakârlıklar ve bu üstün azimli kararlılık dönemin tanıklarının kaleme aldığı hatıralarda yerini almış oldu. Bu çalışma ile arşiv belgelerinin yanı sıra özellikle Millî Mücadele döneminde almış oldukları sorumluluğun bilincinde olan kahramanların hatıralarında yer bulan Akhisar’ın işgalden kurtuluşa durumu etüt edilecektir. Hiç kuşkusuz Anadolu’da işgale uğramış diğer yerleşim yerleriyle benzer olayların yaşandığı Akhisar ve çevresinde yaşanan işgale karşı direniş Yunan birliklerinin ilerleyişini yavaşlatmış, işgal tehlikesi altında olan yerleşim yerlerinin mücadele azmini güçlendirmiş olması açısından önemli olmuştur.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"51 15","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138956989","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-12-06DOI: 10.33431/belgi.1361891
Yücel Namal, Melek TOPARLAK ŞAHİN
{"title":"CUMHURİYETİN ONUNCU YIL KUTLAMALARI: ÇORUM ÖRNEĞİ","authors":"Yücel Namal, Melek TOPARLAK ŞAHİN","doi":"10.33431/belgi.1361891","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1361891","url":null,"abstract":"Millik birlik ve beraberliğin güçlenmesinde, milli ruhun canlanmasında önemli bir yere sahip olan milli bayramlar, Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir. Milli Mücadele yılları sonrasında yeni Türk Devleti’nin kurulması ile birlikte milli bağımsızlığın kazanıldığı ve milli egemenliğin sağlandığı günler resmi bayram olarak kabul edilmiştir. Bu bağlamda milli egemenliğin aşamalarından olan Cumhuriyet’in ilan edildiği 29 Ekim günü milli bayram olarak resmileşmiştir. 29 Ekim günü, resmi olarak 1925 yılından itibaren ülkenin her köşesinde kutlanmıştır. Bununla birlikte 29 Ekim 1933 tarihi, Cumhuriyet’in onuncu yılı olması dolayısıyla bayram merasimlerinde ayrı bir öneme sahiptir. Cumhuriyet’in ilk on yılında yapılan faaliyetler ve Cumhuriyet’in onuncu yılını doldurması kutlamaların temelini oluşturmuştur. 1933 yılı kutlamalarında, Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaş bir devlet olma yolunda attığı adımlar ülke genelinde ve dünya çapında duyurulmak istenmiştir. Bu bağlamda, Cumhuriyet’in onuncu yıl dönümü kutlamaları oldukça geniş kapsamlı olarak yurt dışında elçiliklerde ve ülke genelinde şehir, kasaba ve köylerde yapılan büyük hazırlıklarla kutlanmıştır. Yurdun her tarafında olduğu gibi, kutlama hazırlıkları için Çorum’da da Vali’nin başkanlığında kurulan komisyon, Ankara’daki yüksek komisyondan gelen tamimleri, broşürleri, duvar ve el ilanlarını derhal kazalara, nahiye ve köylere dağıtmıştır. Bunun yanı sıra Halk Fırkası, Halkevi idare heyetleri, öğretmenler ve öğrenciler kutlamalarda aktif görev almışlardır. Bu çalışmada Cumhuriyetin onuncu yıl kutlamalarının Çorum ve ilçelerindeki bayram hazırlıkları ile bayram kutlamaları ele alınmıştır. Çorum merkezi, ilçeleri, kasaba ve köylerinde, Cumhuriyet’in onuncu yıl kutlamasında yapılan çalışmalar, yapılan hazırlıklar, kutlamalarda kimlerin bulunduğu ve kutlamanın içeriği hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca Cumhuriyet’in ve inkılapların Çorum ili üzerindeki sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel etkilerine ve halkın Cumhuriyet’e olan bağlılığı ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu amaçla Cumhuriyet Arşivi, Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivi, TBMM Zabıt Ceridesi, Resmi Gazete, ulusal ve yerel gazetelerden yararlanılmıştır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"40 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-06","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138595213","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-12-04DOI: 10.33431/belgi.1364619
Esra Taşdelen, Erdal Aydoğan
{"title":"TTÜRKİYE CUMHURİYETİ’NDE GERÇEKLEŞTİRİLEN İLK REFERANDUM: 1961 REFERANDUMU’NUN ULUSAL BASINA YANSIMASI","authors":"Esra Taşdelen, Erdal Aydoğan","doi":"10.33431/belgi.1364619","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1364619","url":null,"abstract":"The first coup in the Republic of Türkiye was experienced on May 27, 1960. During the Republic period, the concept of referendum again entered the public agenda in this process. It is noteworthy that referendum, one of the most important tools of semi-direct democracy, was also used in the 1961 Constitution and the majority of the people participated in this process. This article aims to examine in detail the reflection of the 1961 Referendum, the first referendum in the history of the Republic of Türkiye, on the national press. It also evaluates the interpretation of the referendum process through cartoons and the effects of these cartoons on social consciousness. The content analysis method was used in the study. By examining materials such as news headlines, columns and cartoons, the media's approaches to the referendum process were tried to be presented from an objective perspective. In this way, the way the referendum was covered in the national press, the political atmosphere of the period and the perception created in the society were revealed through the media. \u0000This study has revealed the historical context and importance of the 1961 Referendum. It has dealt with the political and social dynamics that led to the referendum, the people's preferences in the referendum, and the effects of the results on Turkish politics. In this context, it has analyzed in detail how the referendum results were received in the national press and how different media outlets gave meaning to these results. Examining the social reflections of the referendum process through cartoons has also constituted an important component of this study. \u0000As a result, it has been determined that the reflections of the 1961 Referendum in the national press are an important source for understanding the political and social dynamics of the period. The press, one of the most important structural stones of the social and political equation, was used as the main source of the study. In this study, the 1961 referendum was examined as a whole by examining national newspapers. Thus, Türkiye's democratic processes, media relations and the impact of visual media were analyzed.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"22 10","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138602508","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-12-04DOI: 10.33431/belgi.1379503
Mustafa Aslan
{"title":"Bektashi Tekkes in the XIXth Century Balkan Geography: Local Relations and Socioeconomic Problems","authors":"Mustafa Aslan","doi":"10.33431/belgi.1379503","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1379503","url":null,"abstract":"Tekkeler, her ne kadar tasavvuf faaliyetlerinin yürütüldüğü mekanlar olsa da bulundukları bölgelerde toplumsal hayatın vazgeçilmez birer parçası olmuşlardır. Var oldukları yerlerde nüfuzlarının niceliğine göre ahalinin türlü sebepler ile gittiği dinsel, sosyal, kültürel vb. alanlarda birer merkez niteliğinde idiler. Bunların yanında çoğu zaman devletin de bölgedeki temsilcileri konumundadırlar. Bu minvalde Bektaşi tekkeleri de bulundukları coğrafyada belirli bir döneme kadar devleti temsil etmiş özellikle Balkan coğrafyasında Osmanlı’nın hoşgörü yüzü olmuşlardır. Ancak XIX. yüzyılda devletin Bektaşilere karşı değişen tutumu ve özellikle Bektaşi ahalinin yoğun olmadığı bölgelerdeki Sünni ve Gayri Müslim nüfusun da bu tarikat ile ilişkilerinde değişiklikler meydana getirmiştir. Değişen ilişkiler bağlamında tekke çevresindeki farklı itikatlara sahip halk tarafından çeşitli suçlamalara maruz kalmışlardır. Bektaşi tekkelerine karşı yapılan bu suçlamalardan en temel olanı; onların “muhalif-i şer’i” hareketlerde bulunmasıdır. Bu kavram çok geniş ve tartışmaya açık bir suçlamadır. Bununla birlikte Bektaşiliği suiistimal eden çok büyük bir kitlenin de olduğunu söylemekte yarar vardır. Bu büyük grubun içine genellikle tekke civarında oturan Sünni akaitli ahaliler, yine tekke civarında bulunan yerel devlet yöneticileri, ehl-i sünnet akaidindeki dini görevliler, diğer tarikat şeyhleri, ahali içinden âyan veya eşraftan kişiler olmakla birlikte bazen de civarda bulunan Hristiyan ahali bile girebilmekteydi. Tekkeler, bu grupların her biriyle ekonomik, sosyal ve dini etmenlere göre karşılıklı bir etkileşim içerisindeydiler. Bazı zamanlarda ise sadece çevre ile değil, tekke içinde şeyhlik atamaları, ekonomik ve dış kaynaklı nedenlerden dolayı problemler de çıkabildiği görülmektedir. Bu çalışmada, konuya geniş kapsamlı bir bakış sunmakta ve devletin Bektaşilere karşı değişen tutumu neticesinde tekkelerin sosyal çevre ile ilişkileri arşiv belgeleri ışığında analiz edilecektir.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"76 22","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-12-04","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"138604734","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-10-30DOI: 10.33431/belgi.1296389
Pınar ÇEVİK AZAP
{"title":"THE APPLICATION of PASSAGE PRACTICE of FOREIGN SHIPS THROUGH the STRAITS by STRAITS GUARDSHIP ACCORDING to the LEGAL STATUS of the STRAITS (1832-1908)","authors":"Pınar ÇEVİK AZAP","doi":"10.33431/belgi.1296389","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1296389","url":null,"abstract":"1453 yılında İstanbul’un fethedilmesi ve ardından yürütülen genişleme siyaseti kapsamında 1484 yılından itibaren Karadeniz’in tüm sahil şeridine sahip olunması, Osmanlı Devleti’ne boğazlar üzerinde mutlak egemenlik hakkı tanımıştı. Osmanlı Devleti’nin boğazlar üzerindeki bu mutlak egemenlik hakkı, Boğazlar’dan geçiş ve Karadeniz’in deniz ulaşımının tamamıyla Osmanlı Devleti’nin tasarrufunda bulunmasına olanak sağlamaktaydı. Boğazların tüm yabancı devletlerin gemilerine kapalı olması esası üzerine belirlenen bu tasarruf hakkı, XVIII. yüzyılın sonlarına kadar tatbik edilse de Osmanlı Devleti’nin boğazlar üzerindeki bu hakkı, 1798 yılından itibaren yapılan ikili anlaşmalarla zayıflatılmış, 1841 yılından itibaren de çok taraflı antlaşmalarda sınırlandırılmıştı. Yapılan uluslararası antlaşmalarla hukuki statüsü belirlenen boğazlardan yabancı gemilerin geçiş rejimi, Bahr-i Sefid Boğazı Muhafızlığı ve Bahr-i Siyah Boğazı Muhafızlığı ile kontrol edilmekteydi. Her iki boğazlar muhafızlığı bu vazifesini, 1832 yılında müşiriyet olarak tesis edilen Tophane-i Amire Müşiriyeti’ne bağlı olarak yürütmekteydi. Bahr-i Sefid ve Bahr-i Siyah Boğazları Muhafızlığı, hem uluslararası antlaşmalarla belirlenen kaidelere uygun olarak yabancı gemilerin geçiş rejimini tatbik etmekteydi hem de çağın ihtiyacı ve zorunluluğu kapsamında bu geçişler esnasında gemiler üzerinde deniz karantinasını icra etmekteydi. Ayrıca silah, mühimmat, barut gibi patlayıcı maddelerin kaçak bir şekilde boğazlardan geçirilmesine mâni olmak da her iki boğazlar muhafızlığının göreviydi. Bu çalışmanın amacı, 1908 yılında lağvedilene kadar Tophane-i Amire Müşiriyeti’ne bağlı olan Boğazlar Muhafızlığı’nın, yabancı gemilerin boğazlardan geçiş rejimini uygulama pratiklerini incelemektir. Bu amaç doğrultusunda çalışmanın kapsamı, yabancı gemilerin uluslararası antlaşmalarla belirlenen geçiş kaideleri ile bu kaidelerin barış ve savaş zamanlarında Boğazlar Muhafızlığı’nca ne şekilde uygulandığını tespit etmek olacaktır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"5 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-10-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"139310756","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-07-07DOI: 10.33431/belgi.1149542
M. Karataş, Emre Bi̇rcan
{"title":"GERMAN MILITARY DELEGATIONS AND THE KILLING OF THE LIEUTENANT COLONEL SCHLICHTING","authors":"M. Karataş, Emre Bi̇rcan","doi":"10.33431/belgi.1149542","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1149542","url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti’nin 18.yy ilk çeyreğiyle birlikte Prusya ile askeri alanda başlayan ilişkileri zaman içinde gelişme göstermeye başlamıştı. Özellikle II. Abdülhamid’in tahta çıkışı ve ardından yaşanan 93 Harbi sonucu askeri alanda gelişmenin öneminin anlaşılmasıyla döneminin en güçlü kara askeri organizasyonuna sahip Almanya ile görüşmeler yapılmış ve bunun sonucunda 1918’e kadar sürecek Türk – Alman askeri ittifakının temelleri atılmıştı. II. Abdülhamid döneminde yoğun olarak gelen askeri heyetler padişah ve bazı üst rütbeli subayların baskısı sonucu istedikleri çalışma ortamını tam anlamıyla sağlayamamışlardır. II. Abdülhamid’in tahtan indirilişiyle birlikte Osmanlı ordusunun rahatlaması sonucu Alman ıslah heyetinde bulunan kişilerle Osmanlı ordusunda bulunan askerler ve subayların daha etkin çalışmasına sebebiyet vermişti. Bu etkin çalışmanın sonucunda da bir takım anlaşmazlıklar baş göstermiş ve bu anlaşmazlıkların dışa vurumu ise Kaymakam Schlichting’in nefer Bayram tarafından vurulması sonucu açığa çıkmıştı. Çalışmada Osmanlı Devleti’nin ve kamuoyunun yaşanan olaya bakış açısı incelenmiş olup Osmanlı askeri tarihine katkı amaçlanmıştır.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"36 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-07-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"129404120","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-06-29DOI: 10.33431/belgi.1318164
Taner Lüleci̇
{"title":"FUAT KÖPRÜLÜ VE AYDIN TANERİ’NİN TÜRKİYE’NİN DEMOKRATİKLEŞME ÇABALARINA İLİŞKİN DÜŞÜNCELERİ","authors":"Taner Lüleci̇","doi":"10.33431/belgi.1318164","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1318164","url":null,"abstract":"Fuat Köprülü ve Aydın Taneri Türk tarihçiliğinin iki önemli ismidir. Yaşadıkları yıllar itibarıyla aralarında yarım asra yakın fark bulunan Köprülü ve Taneri, Türkiye ve Türk demokrasisi ile ilgili gözlemlerini basın vasıtasıyla kamuoyu ile paylaşmışlardır. Köprülü’nün ağırlıklı olarak tek parti, Taneri’nin koalisyonlar dönemine şahitlik ettiği yıllar Türk demokrasi tarihi açısından farklı özellikler taşımaktadır. Bu çalışmada, aralarında kronolojik ve mental devamlılık bulunan iki sosyal bilimcinin gözünden Türkiye’deki demokratikleşme çabalarına değinmeye çalışacağız.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"61 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"115111018","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-06-27DOI: 10.33431/belgi.1275078
Ceren Uçan
{"title":"FIGHTING FOR FINANCIAL INFLUENCE IN OTTOMAN LANDS ON THE EVE OF WORLD WAR I: SMYRNA-AIDIN RAILWAY NEGOTIATIONS","authors":"Ceren Uçan","doi":"10.33431/belgi.1275078","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1275078","url":null,"abstract":"The Smyrna-Aidin Railway Company was the only British railway company in Asia Minor before the outbreak of World War I. The railway was essential to the British Empire to carry agricultural products and mines to the Smyrna Port. On 2 November 1912, the Smyrna-Aidin Railway Company’s agent at Constantinople submitted an application for a concession to the chief of the Railway Department of the Ministry of Public Works, and a copy was handed to the Grand Vizierate. The concession applied for was to construct and operate a line of approximately 80 km. starting from a point on the eastern shore of the lake of Eğirdir at a distance of about 20 kilometers from the city of Eğirdir, and ending at the shore of the lake of Beyşehir. The Ottoman Government tried to use the extension of the line as leverage to have economical gains such as creating new monopolies or imposing consumption duties on petroleum, spirits, sugar, matches, tinder, cigarette paper, and playing cards. However, a year later, the Italian Government signed a contract to study the construction of a railway from Adalia to Burdur. The negotiations over Smyrna-Aidin Railway exposes power dynamics between the two Great Powers on the eve of World War I.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"77 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"122372828","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Belgi DergisiPub Date : 2023-06-26DOI: 10.33431/belgi.1260263
Enver Emre Öcal
{"title":"TÜRKİYE’DE MASONLUK VE MASON DERGİCİLİĞİNİN BİR ÖRNEĞİ: BÜYÜK ŞARK DERGİSİ","authors":"Enver Emre Öcal","doi":"10.33431/belgi.1260263","DOIUrl":"https://doi.org/10.33431/belgi.1260263","url":null,"abstract":"Masonluk, Türkiye topraklarına XVIII. yüzyılda girmiş ve hayli etkili olmuş ezoterik mahiyeti olan içe kapalı bir teşkilatlanmadır. Bununla birlikte masonluk, localarda yapılan konuşmalar ve masonik yayınlarda ele alınan konularla entelektüel faaliyete ve bilginin işlenmesine önem veren bir yapı olarak öne çıkmaktadır. Türkiye masonları da Cumhuriyet devri başlangıcından itibaren, bu perspektife uygun düşecek biçimde, yalnız üyelerine yönelik kapalı devre dergiler çıkarmış ve bu dergilerde başta ezoterizm olmak üzere siyasetten ilahiyata, bilimden tarihe kadar pek çok farklı disiplinde çalışmalar yapmışlardır. Cumhuriyet kurulduktan sonra çıkarılan ilk masonik dergi, Büyük Şark dergisidir. Bu derginin, 1935 yılında nihayete ermesi ile Türkiye masonluğunun uykuya yatmasına paralel biçimde masonik yayınlar da uzun bir süre çıkartılamamıştır. Türkiye masonluğunun ilk yayın organı olması yanında siyasi bir hadise sonucunda kapanmak zorunda kalmasıyla öne çıkan bu derginin tarihi gelişimi ve muhtevası araştırmacıların merakını mucip bir mahiyettedir. Dolayısıyla işbu çalışmanın amacı, henüz bakir bir konu olarak Türkiye mason dergiciliğinin tarihçesine değinmekle birlikte spesifik olarak Büyük Şark dergisinin tarihsel açıdan muhteva analizini yapabilmektir. Böylelikle, söz konusu derginin hem Türkiye masonluğu ve Türkiye mason dergiciliğindeki yerinin belirlenmesi hem de ele aldığı konular açısından Cumhuriyet Tarihini ilgilendiren yönlerinin tahlil edilmesi hedeflenmektedir.","PeriodicalId":164471,"journal":{"name":"Belgi Dergisi","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2023-06-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"126480543","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}