{"title":"Consumer Cynicism in Influencer Marketing: An Impact Analysis on Purchase Intention and Brand Loyalty","authors":"Mehmet Gökerik","doi":"10.15869/itobiad.1422438","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1422438","url":null,"abstract":"Social media has become a significant platform that meets consumers' information, entertainment, and socialization needs in today's world. In this dynamic environment, consumer cynicism represents a sceptical and critical attitude developed towards brands and marketing messages. Influencer marketing involves the strategy of using social media influencers to promote businesses' products and services and is observed to have a significant impact on consumer cynicism. The study has shown that credible posts and influencer recommendations reduce consumer cynicism, thereby increasing brand loyalty and purchase intentions. Findings from a survey of 214 participants in Karabük, analyzed using structural equation modelling, indicate that the authenticity and realism of influencer content can enhance consumers' trust in businesses, significantly reducing consumer cynicism. This reduction leads to an increase in brand loyalty and purchase intentions. The research illuminates the interaction between influencer marketing strategies and consumer cynicism, emphasizing the potential of influencer marketing to mitigate consumer cynicism and its subsequent positive effects on brand loyalty and purchase behaviours. The findings of this study are particularly important in today's marketing understanding, where the importance of digital marketing strategies is increasing, and consumer scepticism is frequently observed. In this context, the research demonstrates the potential of the effective use of influencer marketing to create value for businesses and expand the consumer base, highlighting realism and trust as critical factors in influencer-business collaborations. Thus, the study provides awareness of how businesses can strategically use influencer marketing to impact consumer attitudes and decisions positively.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":" 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-23","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140386752","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Evaluation of Students’ Participation in the 5E-Based Flipped Classroom Approach","authors":"Neslihan CENGİZ PARLAK, Ismail Kinay","doi":"10.15869/itobiad.1396321","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1396321","url":null,"abstract":"This study aims to evaluate the participation of students levels in the 5E-based flipped classroom approach. The participants of the study consist of 12 students in the 7th grade at a public school. Case study, one of the qualitative research methods, was adopted in the study. In this study, how student participation occurred at each stage of the 5E-based flipped classroom approach was evaluated based on the students' subjective experiences. The data evaluated in the study were obtained through video recordings taken during classroom lessons, student worksheets, student documents uploaded in Google Classroom, semi-structured interview questions, audio recordings, field notes of the researcher teacher, and observation forms. Observation forms were created by the researcher to analyze in-class and out-of-class processes. Observation forms were prepared in line with the principles specified in the stages of the 5E-based classroom approach, which is the basis of the study. In the analysis of the data, deductive-inductive qualitative content analysis was used. In the coding process, a preliminary coding list was created using elements of both deductive and inductive approaches, and deductive categories were employed based on the 5E-based flipped classroom approach, which serves as the theoretical background of the study. According to the results of this study, it has been observed that in the use of the 5E-based flipped classroom approach, students' participation in out-of-class processes prepares students for in-class processes, and thus students actively participate in in-class processes. This study provides a framework for teachers to develop effective teaching strategies in terms of increasing student participation in in-class and out-of-class processes using the 5E-based flipped classroom approach. It also offers suggestions regarding the 5E-based flipped classroom approach to ensure student participation in mathematics lessons and emphasizes the importance of student participation in the learning process.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"20 13","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140264005","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Toplumsal Değişim Sürecinde Çocuk Suçluluğu: Eğilimler ve Etkiler","authors":"Ahmet Özalp","doi":"10.15869/itobiad.1415003","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1415003","url":null,"abstract":"Suç yalnızca bireysel bir eylem olmaktan ziyade aynı zamanda toplum yaşamını derinden etkileyen bir sosyal olgudur. Çocuk suçluluğu da bu nedenle toplumsal sorunun önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Bu açıdan hukuk kurallarını çiğneyen bireylere meşru cezaların uygulanmasını gerektiren bir eylem olarak suç politika yapıcılar ve yasa koyucuların çözmesi gereken sorunların başında gelmektedir. Toplumsal faktörler, ekonomik durum, eğitim seviyesi, kültürel normlar ve sosyal adalet gibi unsurlar çocuğun suça itilmesini üzerinde etkilidir. Bu araştırmada toplumsal değişim sürecinde çocuk tanımında, çocukların itildikleri suç türlerinde, hukuki yaklaşımlarda ve suçla başa çıkma politikalarındaki değişimler incelenmiştir. Bu arka plana destek olarak kitle iletişim araçlarının yaygınlaşmasının suç davranışı üzerindeki etkileri değerlendirilerek çocuk üzerindeki etkileri de analiz edilmiştir. Modernleşmenin etkilerine paralel olarak değişen hukuki bakış sayesinde çocuğun bir yetişkin gibi yargılanma biçimi de değişmiştir. Dünyada ve ülkemizdeki 19. yüzyıldan günümüze kadar olan süreçte gerçekleşen toplumsal değişimlerin etkisiyle çocuk ve suç arasındaki ilişkinin hangi yönlerde farklılaştığı bu çalışmanın ana sorusunu oluşturmaktadır. Makalenin araştırma yöntemi olarak literatür tarama tekniği seçilmiştir. Ek olarak bu çalışmada tarihi ve kültürel karşılaştırmalar yapılırken ülkelerin resmi istatistiki verilerinden de yararlanılmıştır. Bu çalışma sonucunda, yıllık istatistiklerden yola çıkılarak suça itilmiş çocuk sayısının artmasına paralel olarak suç teorilerinin biyolojik ve psikolojik bakış açılarından uzaklaşıp sosyo-kültürel yaklaşımlara evirildiği sonucuna ulaşılmıştır. Ek olarak, suçla başa çıkma politikalarının çocuklara yönelik danışmanlık, aile denetimi, sosyalleşme alana kaydığı anlaşılmış ve TV programlarının çocukların yaşam dünyasında tahribata neden olduğu da bulunmuştur.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"356 11‐12","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-03-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140397717","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Driving Factors Affecting Consumer Acceptance of Sustainable Airlines","authors":"Oğuz Yıldız, Alpaslan Kelleci, Tuğçe Başakci","doi":"10.15869/itobiad.1341309","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1341309","url":null,"abstract":"Havacılık endüstrisi fazla yakıt tüketen jumbo jetlerin kullanımının yanı sıra dünyanın birçok bölgesine sıkça uçuş gerçekleştirerek küresel ısınmaya neden olmaktadır. Ayrıca havayolu şirketlerinin yolcu işlemlerinin yapıldığı birçok pist ve terminale sahip havalimanlarının da enerji ve katı atık anlamında iklim değişikliğine olumsuz etkileri bulunmaktadır. Havayolu endüstrisinin sürdürülebilirlikle ilgili çabaları göz önüne alındığında Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı’nın (SAF) kullanılması, LEED sertifikalı havalimanlarının inşa edilmesi, endüstriyel operasyonların sebep olduğu katı atıkların toplanarak ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesi gibi çevresel ve ekonomik boyutu öncülleyen uygulamaların havalimanları ve havayolu şirketlerince tercih edildiği görülmektedir. Diğer taraftan sürdürülebilir havayolu şirketlerinin tüketici kabulünü kolaylaştıran sosyal unsurların incelenmesi literatürde bir boşluk oluşturmaktadır. Fakat sürdürülebilirliğin bütün boyutlarını kapsayan bir bakış açısı havayolu şirketlerinin sürdürülebilirlik uygulamalarına yardımcı olacaktır. Bu doğrultuda çalışma, havayolu şirketlerinin sürdürülebilirlik uygulamalarının tüketiciler tarafından kabul edilmesini sağlayan unsurları belirlemeyi amaçlamaktadır. Böylece sürdürülebilir kalkınma hedefleri arasında yer alan sürdürülebilir tüketim ve üretimi kolaylaştıran unsurlara ulaşmak mümkün olacak; bunun yanında farklı nesillerin davranış değişikliği göstermesini sağlayacak modellerin formüle edilmesi mümkün olacaktır. Çalışmada ilkin havayolu şirketlerinin sürdürülebilirlik uygulamalarını belirlemek için İstanbul’da faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası havayolu şirketlerinin yöneticileriyle derinlemesine mülakatlar yapılmıştır. Daha sonra havayolu şirketlerinin sürdürülebilirlik uygulamalarının tüketici tarafından kabulünü etkileyen unsurları belirlemek için Y ve Z kuşağı temsilcileri ile odak grup görüşmeleri yapılmıştır. Mülakatlar sonrasından kodlanan değişkenlerden oluşturulan anket sosyal medya kanalları yoluyla 255 katılımcıya uygulanmıştır. Veriler önce Keşifsel Faktör Analizine daha sonra kavramsal boyutların sağlamasını yapmak amacıyla Doğrulayıcı Faktör Analizine tabi tutulmuştur. Yapılan keşifsel ve doğrulayıcı faktör analizi sonucu tüketicilerin havayolu şirketlerinin sürdürülebilir havacılık uygulamalarını kabulünü etkileyen unsurların; ekonomik, sosyal, çevresel, kompozit materyal ve gürültü faktörlerinden oluştuğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"98 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140460428","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Mâverdî’ye Göre Hz. Peygamber’in Nübüvvete Hazırlık Safhaları","authors":"Mehmet Dilek","doi":"10.15869/itobiad.1343779","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1343779","url":null,"abstract":"Öz: Allah, kulları ile irtibatını yine onlar arasından seçtiği peygamberler vasıtasıyla kurmaktadır. İlk insanın aynı zamanda ilk peygamber olması da nübüvvetin insanlık için gerekli olduğunu göstermektedir. Allah, peygamberlere bazen kitap ve sahifeler vermek suretiyle bazen de herhangi bir kitap ve sahife vermeden emir ve nehiylerini bildirmektedir. Peygamberler, bunları insanlara tebliğ etmek için seçilmiş elçilerdir. Yaratıcı ve yaratılanlar arasındaki iletişimi sağlamak ağır ve zor bir görevdir. Mesuliyet gerektirdiği gibi bu vazifeyi ifa ederken karşılaştıkları zorluklara katlanmak da güçlü bir iradeyi gerekli kılmaktadır. İnsanların, peygamber olduğunu söyleyen kimselere inanmamaları, alaya almaları ve kabul etmemeleri, nebilerin hayatında sıklıkla karşılaştığı katlanması güç hallerdendir. Öte yandan müteâl bir ilaha ve O’nun kelamına doğrudan muhatap olmak bazı kabiliyetlerin olmasını zorunlu kılmaktadır. Bu sebeple peygamberlerin hayatları incelendiğinde bu görevi almaya hazır hale gelebilmek için ilahî bir eğitimden geçtikleri anlaşılmaktadır. Hz. Peygamber’in hayatına baktığımızda gerek nübüvvet öncesi ve gerekse sonrasında bunun örneklerini görmekteyiz. Hadis kaynaklarımız yanında Hz. Peygamber’in hayatını anlatan siyer kitaplarında ve bizzat onun nübüvvetini ispat için yazılan eserlerde bunların bir çok örneğini okumaktayız. Hz. Muhammed’in peygamberliğini ispat için te’lif edilmiş olan çalışmalardan biri A‘lâmü’n-nübüvve adıyla bilinen kitaplardır. Beşinci hicrî asır âlimlerinden olan Mâverdî, söz konusu isimle yazmış olduğu eserinde, Hz. Peygamber’in nübüvvete hazırlanması ve kendi peygamberliğine inanması için altı safhadan geçtiğini anlatmaktadır. Maverdî, Hz. Peygamber’in nübüvvetin ağır yükünü kaldırabilmesi, şaşırmaması ve zor duruma düşmemesi için Allah’tan kendisine lütuf ve nimet olarak bir hazırlık safhasından geçtiğini ifade etmektedir. \u0000Bu makalede Mâverdî’nin ifade etmiş olduğu bu altı safha ayrıntılı bir şekilde ele alınmış, rivayetlerin sıhhati üzerindeki tartışmalara yer verilmiş ve konu etraflıca değerlendirilmiştir.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"40 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-02-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140461487","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
Mehmet Ekim Ayyildiz, Aşkim Nurdan TÜMBEK TEKEOĞLU
{"title":"Digital Marketing Communication as an Instrument in Social Responsibility Projects After the Earthquake in Türkiye","authors":"Mehmet Ekim Ayyildiz, Aşkim Nurdan TÜMBEK TEKEOĞLU","doi":"10.15869/itobiad.1292171","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1292171","url":null,"abstract":"The earthquakes that took place in Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman, Adana, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Osmaniye, Şanlıurfa, and Elazığ on February 6, 2023, at 04:17 and 13:24 Turkish Standard Time, resulted in significant property damage and fatalities. After these earthquake disasters in Türkiye, all government institutions, non-governmental organizations, individuals, and international actors implemented a variety of social responsibility projects to provide aid to the region and mitigate the effects of the earthquake on the lives of the people. Since the COVID-19 pandemic that occurred between 2020 and 2022 accelerated the digital transformation of businesses, the use of social media and digital marketing tools by individuals and institutions has increased significantly. Although Digital Marketing communication tools such as e-commerce web sites, social media marketing, and search engine marketing are primarily marketing and profit-oriented technologies, it has been demonstrated that they can also be used in social responsibility projects due to their widespread use by individuals and businesses and their ability to quickly deliver messages to the masses. Following the development of a conceptual framework for social responsibility and digital marketing communication, examples of the use of Digital Marketing Communication Tools, such as E-Commerce Web Sites (Topraktan Tabağa, Umut Hareketi), Social Media Platforms (Instagram, Twitter, Youtube), Search Engine Advertisement (Google Ads), and Social Media Advertisement (Facebook), in Türkiye's post-earthquake social responsibility projects are examined in this study. Based on these examples, suggestions for influencers, institutions, and content managers regarding the use of marketing communication tools in social responsibility projects are shared, and recommendations for future research are provided.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"8 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140495121","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Türkiye’de Küreselleşme Doğrudan Yabancı Yatırım Girişlerini Etkiliyor mu? ARDL Yaklaşımı","authors":"Süleyman Uğurlu","doi":"10.15869/itobiad.1372205","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1372205","url":null,"abstract":"Modern çağda bir ülkenin küresel ekonomiyle bütünleşebilmesi ve ekonomik gelişimini sürdürebilmesi için en önemli araçlardan biri doğrudan yabancı yatırımlardır. Küreselleşmenin avantajlarını ve faydalarını etkin bir şekilde kavrayabilen ülkeler, uluslararası yatırımcıları kendi iç pazarlarına çekmek için çeşitli stratejiler geliştirmektedirler. Ülke ekonomisini daha liberal bir yapıya kavuşturmanın yanında küreselleşme kapsamında çeşitli sosyal ve politik adımlar atmak bu stratejiler arasında üst sıralarda yer almaktadır. Türkiye de bu konuda çaba gösteren ülkelerden biridir. Nitekim Türkiye’nin 2005 yılında Avrupa Birliği’ne aday ülke ilan edilmesi ve Türkiye’nin uygulamaya başladığı neoliberal politikalar doğrudan yabancı yatırımların Türkiye’ye yönelmesindeki önemli gelişmeler olarak görülmektedirler. Dolayısıyla bu çalışmada küreselleşmenin doğrudan yabancı yatırımlar üzerindeki etkisi 1973-2020 yılları arasında Türkiye örnekleminde ARDL yaklaşımı ile araştırılmıştır. Çalışmada doğrudan yabancı yatırım girişleri bağımlı değişken olurken, bağımsız değişken olarak küreselleşmeyi temsilen son dönemde akademik yazında sıklıkla tercih edilen KOF Küreselleşme Endeksi seçilmiştir. Kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıla, dış açıklık ve enflasyon değişkenleri de diğer bağımsız değişkenlerdir. Çalışmada ilk olarak birim kök sınaması yapılmıştır. Serilerin farklı seviyelerde durağan olmaları nedeniyle ARDL yaklaşımı tercih edilmiştir. Modelde yer alan değişkenler arasındaki uzun dönemli eşbütünleşme ilişkisi sınır testi yaklaşımıyla tespit edilmiştir. Uzun dönemde eşbütünleşme katsayı tahmincisi sonuçlarına göre küreselleşmede meydana gelen %1’lik artış doğrudan yabancı yatırımları %0.14 artırmaktadır. Bununla birlikte kişi başına gayrisafi yurtiçi hasıla ve dış açıklıktaki %1’lik artışlar doğrudan yabancı yatırımları sırasıyla %0.49 ve %1.63 artırmaktadır. Buna karşın enflasyondaki %1’lik artış ise doğrudan yabancı yatırımları %0.27 azaltmaktadır. Son olarak hata düzeltme modeli sonuçlarına göre modelde yer alan bağımsız değişkenlerden kaynaklanan şokların %63’ü bir dönem içerisinde telafi edilerek uzun dönemde tekrar dengeye gelinmektedir.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"13 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140496684","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"The Belongingness Problem of a Persian Commentary on Fusūs: Muhammad Pārsā’s or Sayyed Ali Hamadānī?","authors":"Abdulmelik İbrahi̇moğlu","doi":"10.15869/itobiad.1348162","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1348162","url":null,"abstract":"Fusûsu’l-hikem, Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin (ö. 638/1240) en önemli ve en meşhur eseridir. Arapça olarak kaleme alınan bu eser, günümüze kadar birçok dile çevrilmiş, ihtisar edilmiş ve başta Arapça olmak üzere Farsça ve Türkçe gibi çok sayıda şerhe konu olmuştur. Fusûs’un Farsça şerhlerinden biri Muhammed Pârsâ’ya (ö. 822/1420) isnat edilmiştir. Gerek kütüphane kataloglarında gerekse bibliyografik kaynaklarda kayıtlı bulunan bu şerh, Pârsâ’ya nisbetle Celîl Misgernijâd (1940-2011) tarafından HŞ 1357/1978 yılında yapılan doktora çalışmasıyla İran’da tahkik edilmiş, neşrinden kısa bir süre önce bir makaleyle ilim dünyasına tanıtılmış ve ardından basılmıştır. Aynı şerh Seyyid Ali Hemedânî’ye (ö. 786/1385) de nisbet edilmiştir. Dolayısıyla araştırmacılar arasında eserin kime ait olduğuna dair tartışma yaşanmıştır. Bu tartışmanın bir tarafında eseri tahkik eden Celîl Misgernijâd, diğer tarafında da aidiyet tartışmasında en ciddi itirazları dile getiren Necîb Mâyil Herevî bulunmaktadır. Buna göre Celîl Misgernijâd şerhin Muhammed Pârsâ’ya, Necîb Mâyil Herevî de Seyyid Ali Hemedânî’ye ait olduğunu ileri sürmektedir. Çalışmada bu aidiyet meselesi çeşitli yönleriyle tartışılarak konuya ışık tutulmaya ve katkı sunulmaya çalışılmıştır. Yani söz konusu şerhin Muhammed Pârsâ’ya ait olduğu kanısında olanların argümanları ile Seyyid Ali Hemedânî’ye ait olduğunu ileri sürenlerin delilleri ortaya konup tartışılmış, değerlendirilmiş ve elde edilen veriler ışığında bir sonuca ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu arada Necîb Mâyil Herevî’nin başlangıçta şerhin Muhammed Pârsâ’ya ait olduğu fikrini taşıdığı tesbit edilmiş, Celîl Misgernijâd’ın da Herevî’nin itirazlarına verdiği cevapta yetersiz kaldığı anlaşılmıştır. Yanı sıra her iki araştırmacının da Türkiye’deki nüshaları yeterince incelmediği hatta bazılarından haberdar olmadığı görülmüştür. Ayrıca şerhin birtakım özellikleri kaydedilmiş, Türkiye’deki el yazması nüshalarından söz edilmiş ve tarafımızdan yeni tesbit edilmiş bir el yazması nüsha tanıtılmıştır. Gerek Seyyid Ali Hemedânî’ye gerekse Muhammed Pârsâ’ya nisbetle kayıtlı bulunan el yazması nüshalar matbu ve diğer nüshalarla karılaştırılmıştır.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"8 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140508451","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Examination of the Views of the Faculty of Theology Students Towards Distance Education During the Epidemic Period","authors":"Nesibe Ece, Rahime Çeli̇k","doi":"10.15869/itobiad.1334511","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1334511","url":null,"abstract":"31 Aralık 2019 tarihinde, Çin’in Hubei eyaletinin Vuhan şehrinde ortaya çıkan ve 12 Mart 2020 itibariyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edilen Covid-19 salgını hızla yayılarak ülkemizde ve tüm dünyada etkili olmuştur. Küresel boyuttaki bu salgın birçok alanda olduğu gibi eğitim sisteminde de zorunlu değişimlere neden olmuştur. Vaka sayılarının artması ve sürecin ilk aşamalarında henüz tedavi yönteminin bilinememesinden kaynaklı birçok ülkede yüz yüze eğitim kesintiye uğramış ve eğitime uzaktan devam edilmesine karar verilmiştir. Bu çalışma, Covid19 pandemi döneminde Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencilerinin almış oldukları uzaktan öğretime yönelik görüşlerini belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırma nitel desenle yürütülmüş olup, çalışmanın yapısı göz önünde bulundurularak çalışma grubu oluşturulurken kolay ulaşılabilir durum örnekleme yöntemi tercih edilmiştir. Araştırma, 2020-2021 Bahar Yarıyılı Döneminde Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi hazırlık, 1, 2, 3 ve 4. sınıf düzeylerindeki öğrenciler ile yürütülmüştür. Çalışmanın bulgular kısmında öğrencilerle yapılan görüşmeler sonucu elde edilen verilere yer verilmiştir. Öncelikle öğrencilerin bilgisayar kullanma düzeyleri, derse girdikleri araçlar ve günlük internet kullanım süreleri tablolar aracılığıyla sunulmuştur. Görüşme verilerinin NVIVO-8 programı ile analiz edilmesiyle oluşan “uzaktan öğretime yönelik olumlu görüşler”, “uzaktan öğretime yönelik olumsuz görüşler” ve “öneriler” ana temaları ve bu temalara ait alt temalar katılımcıların referans cümleleri ile birlikte aktarılmıştır. “Uzaktan öğretime yönelik olumlu görüşler” ana teması altında uzaktan öğretimin avantajları, materyal, öğretim üyesi, ölçme ve değerlendirme alt temaları oluşmuştur. “Uzaktan öğretime yönelik olumsuz görüşler” temasının uzaktan eğitimin dezavantajları, materyal, öğretim üyesi, ölçme ve değerlendirme alt temalarından oluştuğu görülmüştür. “Öneriler” ana temasında ise katılımcıların etkileşimin artırılması, fırsat eşitliğinin sağlanması, uzaktan eğitim okuryazarlığı, yoklama, internet altyapısı, ölçme ve değerlendirmenin sağlık yürütülmesi alt temalarında görüş bildirdikleri tespit edilmiştir.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"48 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140510492","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}
{"title":"Öğretmenlerin Öz-yeterlikleri ile Denetime Yönelik Tutumları Arasındaki İlişki","authors":"Aysun YÜKSEL BAŞAR, Y. Gündüz","doi":"10.15869/itobiad.1272686","DOIUrl":"https://doi.org/10.15869/itobiad.1272686","url":null,"abstract":"Self-efficacy is the individual's self-awareness in reaching the intended performance and the individual judgment that he forms for his success. Supervision is the process of involving the teacher in the educational background in order to improve teaching and increase student achievement. The attitude towards the supervision, on the other hand, is a factor that will determine the reaction and subsequent behaviors of the supervisor towards the supervision process and the supervisor after the supervison. This study aims to reveal the relationship between teachers' self-efficacy and their attitudes toward supervision. In the study, a relational survey methodology was employed. 2316 teachers who worked in various districts around the province of Samsun made up the study's population, and 747 of those instructors were chosen at random to represent the sample. Data collection techniques included the \"Teachers' Self-Efficacy Scale\" created by Schmitz and Schwarzer (2000), translated into Turkish by Yılmaz, Köseoğlu, Gerçek, and Soran (2004) as well as the \"Attitude Toward Supervision Scale\" created by Gündüz, Elma, and Aslan (2018). The methods utilized to evaluate the data included arithmetic mean, t-test, one-way analysis of variance (ANOVA), Pearson product-moment correlation coefficient, and multiple linear regression. The analysis' findings showed that while instructors' views regarding monitoring were on the medium side, their levels of self-efficacy and efficacy were on the high side. Regarding education level and marital status, there was no discernible variation in teachers' self-efficacy; nevertheless, there was a discernible difference when it came to gender, professional seniority, branch, and school type. While there was no significant difference in teachers' views about supervision when branch type, school type, or marital status were taken into account, there was a significant difference when professional seniority, gender, and educational status were taken into account. The association between instructors' attitudes about supervision and their sense of self-efficacy was shown to be both favorable and substantial. Also, it was found that instructors' views toward monitoring were significantly predicted by their level of self-efficacy.","PeriodicalId":112385,"journal":{"name":"İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi","volume":"53 3","pages":""},"PeriodicalIF":0.0,"publicationDate":"2024-01-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":null,"resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":"140510348","PeriodicalName":null,"FirstCategoryId":null,"ListUrlMain":null,"RegionNum":0,"RegionCategory":"","ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":"","EPubDate":null,"PubModel":null,"JCR":null,"JCRName":null,"Score":null,"Total":0}