Ortaokul Öğrencilerinin Sosyal Ağ Kullanım Analizi: Kars İli Örneği

Abstract

Bilgi çağının bir getirisi olarak gelişen teknoloji furyasının insanlığı mecbur kıldığı ve hayatımızın bir parçası haline gelen sosyal ağ; her geçen gün biraz daha yaşamımızın odak noktası haline gelmiştir. Öncesinde sayılı ailenin evlerine girebilen teknolojik cihazların var olduğu günlerden, günümüzde yeni doğan çocukların dahi sosyal medyada bir profile sahip olduğu günlere doğru ilerlemiş bulunmaktayız. Sosyal ağların insanların iletişimini, etkileşimini, işbirliğini, çalışmasını ve hatta öğrenme sürecini bile yeniden şekillendirdiği günümüzde, bu çalışmanın amacı ortaokul öğrenimine devam eden 5-6-7-8. sınıf öğrencilerinin sosyal ağ kullanımın analiz edilmesidir. Bu amaç doğrultusunda bu çalışmada Kars ilinde bulunan bir devlet Ortaokulunun 5. sınıf A/B - 6.sınıf A/B - 7.sınıf A/B - 8. sınıf A/B öğrencileri üzerinde anket uygulaması gerçekleştirilmiştir. Toplanan anket sonuçları ilgili istatistiksel testler yardımı ile analiz edilmiştir. Ankete 85 kız, 87 erkek olmak üzere toplam 172 öğrenci katılmıştır. Çalışmada nicel araştırma yöntemlerinden tarama modeli kullanılmıştır. 28 sorudan oluşan ankette öğrencilerin demografik bilgilerini ortaya koymak amacıyla katılımcılara sınıf, şube, cinsiyet, uyku durumu, başarı durumu gibi sorular yöneltilirken; sosyal ağ kullanımını tespit etmede hangi sosyal ağları kullandıkları, ne kadar süredir kullandıkları, gün içinde ortalama internet kullanımları gibi sorular yöneltilmiştir. Uygulanan 28 soruluk anket ile; öğrencilerin demografik özellikleri ile sosyal ağlar üzerindeki faaliyet durumları arasındaki ilişkinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Veriler SPSS 24 programı ile analiz edilerek; öğrencilerin sosyal medyada ne amaçla vakit geçirdikleri ve bu kullanımın öğrenciler üzerindeki etkileri tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçların gençlerin sosyal medya ortamlarını kullanım sıklığından yola çıkarak ilerde oluşabilecek internet bağımlılığı, cep telefonu bağımlılığı (Nomofobi) gibi olumsuz durumlara karşı alınabilecek önlemlerin farkındalığı açısından önem arz edeceği öngörülmektedir.