{"title":"Türkiye’de Milli Parklar ve Uzun Devreli Gelişme Planlarının Arazi Kullanımı ve Yapılaşmaya Yönelik Mevzuat Kapsamında İncelemesi","authors":"Hasibe Körbalta","doi":"10.33712/mana.1183743","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Milli Park kavramı Türkiye’de dünya ile paralele olarak ilk olarak 1940lı yıllarda tanımlanmaya başlanmıştır. 1956 yılında Orman Kanunu kapsamında mevzuata giren milli park kavramı 1958 yılında Yozgat Çamlığının koruma altına alınmasıyla hayata geçmiştir. Yozgat Çamlığı Milli Parkı Türkiye’nin ilk milli parkı olurken ilerleyen süreçte 1983’de Milli Parklar Kanunu ve 1986’da Milli Parklar Yönetmeliğinin ilan edilmesiyle daha güçlü bir yasal statüye kavuşmuştur. Mevzuat uyarınca Uzun Devreli Gelişme Planları ile yönetilen milli parklarda, “korunan alanlar”ın ve mevzuatlarının çeşitliliği ile ülkemizde yaşanan mekansal planlama hiyerarşisine yönelik değişiklikler sebebiyle kimi zamanlarda yetki ve yöntem karmaşaları yaşanmaktadır. Ortaya çıkan karmaşa sonucunda planlama süreçleri uzayabilmekte ya da planlar yargı kararları ile iptal edilebilmektedir. \nGüncel mevzuat doğrultusunda ülkemizde arazi kullanım ve yapılaşmada yetkisi olan planlar mekansal starteji planları, çevre düzeni planları ile uygulama imar planları olarak belirlenmişken Uzun Devreli Gelişme Planları bu hiyerarşi dışında kalmaktadır. Bununla birlikte özel amaçlı planlar olarak ifade edilen uzun devreli gelişme planlarının; çevre düzeni planı ile iskan ve yapılaşmaya konu olacak yerler için 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına girdi sağlayan ve imar planı kararlarına veri oluşturan veya gerektiğinde mekânsal planların uygulanmasına yönelik araç ve ayrıntıları da içerebilen, koruma esasları, yapılaşma düzeni, yoğunluk ve benzeri konularda tasarım esasları ve uygulama ilkeleri gibi hususları içerecek planlar olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan uzun devreli gelişme planlarının yapımında kullanılacak bilimsel yöntemler, belirlenecek yapılaşma koşullarının dayanakları, askı ve duyuru süreci ile ilgili kimi hususların mevzuat açısından yetersiz ya da belirsiz olduğu tespit edilmiş olup bu hususlara bazı öneriler getirilmiştir. Söz konusu belirsizliklerin giderilmesiyle uzun devreli gelişme planlarının mevzuattaki ve uygulamadaki yeri dahada kuvvetlenebilecek, kamuoyu tarafından daha fazla sahiplenilebilecektir.","PeriodicalId":112131,"journal":{"name":"Uluslararası Yönetim Akademisi Dergisi","volume":"94 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-12-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Uluslararası Yönetim Akademisi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33712/mana.1183743","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Milli Park kavramı Türkiye’de dünya ile paralele olarak ilk olarak 1940lı yıllarda tanımlanmaya başlanmıştır. 1956 yılında Orman Kanunu kapsamında mevzuata giren milli park kavramı 1958 yılında Yozgat Çamlığının koruma altına alınmasıyla hayata geçmiştir. Yozgat Çamlığı Milli Parkı Türkiye’nin ilk milli parkı olurken ilerleyen süreçte 1983’de Milli Parklar Kanunu ve 1986’da Milli Parklar Yönetmeliğinin ilan edilmesiyle daha güçlü bir yasal statüye kavuşmuştur. Mevzuat uyarınca Uzun Devreli Gelişme Planları ile yönetilen milli parklarda, “korunan alanlar”ın ve mevzuatlarının çeşitliliği ile ülkemizde yaşanan mekansal planlama hiyerarşisine yönelik değişiklikler sebebiyle kimi zamanlarda yetki ve yöntem karmaşaları yaşanmaktadır. Ortaya çıkan karmaşa sonucunda planlama süreçleri uzayabilmekte ya da planlar yargı kararları ile iptal edilebilmektedir.
Güncel mevzuat doğrultusunda ülkemizde arazi kullanım ve yapılaşmada yetkisi olan planlar mekansal starteji planları, çevre düzeni planları ile uygulama imar planları olarak belirlenmişken Uzun Devreli Gelişme Planları bu hiyerarşi dışında kalmaktadır. Bununla birlikte özel amaçlı planlar olarak ifade edilen uzun devreli gelişme planlarının; çevre düzeni planı ile iskan ve yapılaşmaya konu olacak yerler için 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarına girdi sağlayan ve imar planı kararlarına veri oluşturan veya gerektiğinde mekânsal planların uygulanmasına yönelik araç ve ayrıntıları da içerebilen, koruma esasları, yapılaşma düzeni, yoğunluk ve benzeri konularda tasarım esasları ve uygulama ilkeleri gibi hususları içerecek planlar olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan uzun devreli gelişme planlarının yapımında kullanılacak bilimsel yöntemler, belirlenecek yapılaşma koşullarının dayanakları, askı ve duyuru süreci ile ilgili kimi hususların mevzuat açısından yetersiz ya da belirsiz olduğu tespit edilmiş olup bu hususlara bazı öneriler getirilmiştir. Söz konusu belirsizliklerin giderilmesiyle uzun devreli gelişme planlarının mevzuattaki ve uygulamadaki yeri dahada kuvvetlenebilecek, kamuoyu tarafından daha fazla sahiplenilebilecektir.