İSTANBUL ŞEHİR PAZARLAMASINDA KAMU AKTÖRLERİNİN ROLÜ

Abstract

Şehir pazarlamasi; kuresellesme ile baslayan rekabet ortaminda sermayeyi, yatirimciyi, nitelikli insan kaynagini, yerli ve yabanci turistleri cekmek ve sehri bir cazibe merkezi haline getirmeye yonelik stratejiler uygulamaktir. Şehrin marka degerini buyutmeye yonelik rekabetsel ustunluk alanlari yaratmak ve surdurmek bu kapmamdadir. Bu surecte; altyapi, mimari, ulasim, saglik, egitim, yatirim ve turizm hizmetlerinin yurutulmesi ile ilgili faaliyetler bakimindan yerel aktorlere onemli gorevler ve sorumluluklar dustugu gunumuzun bir gercegidir. Kuresellesme ile birlikte sehirler arasinda yogun bir rekabet baslamistir.  Şehirler birer ulke ekonomisine donusmektedir. Bu baglamda yapilan arastirmalarda sehirler farkli ozellikleri ile on plana cikmakta; “Finans Şehri”, “Turizm Şehri”, “Saglik Şehri”, Kultur Şehri” “Sanayi Şehri ve benzeri tanimlamalarla anilmaktadirlar. Şehirlerin sahip olduklari bu unvanlar sahip olduklari Pazar pozisyonunun iyilestirilmesi sonucu kazanilmaktadir. Şehir Pazarlamasi” kavrami ilk kez 1969 yilinda Kotler ve Levy tarafindan yazilan “Pazarlamanin Genisletilmis Teorisi” isimli makalede mekân pazarlama kavramiyla literaturde yer almistir. Buna gore sehir bolge ve ulke pazarlamasi yaklasimlarinin tumunu kapsayan bir kavram olarak gunumuzde kullanilmaya devam edilmektedir.  1980’li yillardan sonra sehirler arasindaki rekabetin giderek artmasi, sehirlerin markalasmaya yonelmesi ile sikca gundeme gelen “sehir pazarlamasi” kavrami sehirlerin farkli pazarlama yaklasimlarini aciklamaktadir. Bu calismada; sehir pazarlamasi kavramini pazarlama faaliyetlerinin yurutulmesi sureclerinde gorev ve sorumluluklari bulunan ve sehir pazarlamasi uzerinde itici bir gucu olan yerel ve kamu aktorlerinin rolu ve onemi vurgulanmaktadir.