{"title":"Cinsiyetlendirilmiş Bir Kurum Olarak Akademi: Türkiye’de Akademinin Cinsiyet Kültürüne Bakmak","authors":"Selda Tuncer","doi":"10.18691/kulturveiletisim.629082","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Kurumsal pratikler ve isleyisler her ne kadar cinsiyetten azade gibi gorunseler de, her zaman toplumsal cinsiyet normlari ve degerleriyle sekillenmektedir. Bu anlamda toplumda hakim olan cinsiyete dayali esitsizliklerin ve ayrimciliklarin uretimi ve uygulanmasinda, kurumsal isleyisler ve orgutsel davranislarin onemli bir rolu vardir. Butun kurumsal yapi ve kultur insa sureclerine ickin olan toplumsal cinsiyet ideolojisi, kurumsal isleyisin bir parcasi olarak dogallastirildigi icin hem cok etkili hem de gorunmez olur. Bu anlamda egitim ve bilgi uretim kurumlari olarak akademi ve ozelde universiteler, toplumsal cinsiyetin dogallastirilmasinda en etkin isleyen yapilardan biridir. Bu makalede, Joan Acker’in toplumsal cinsiyetlendirilmis kurum analizinden yola cikarak, akademide yerlesmis olan mesleki yapi ve kulturun, toplumsal cinsiyet esitsizligini ve ayrimciligi nasil besledigi ve bunu kendine ozgu sekillerde nasil uretip mesrulastirdigi ele alinacaktir. Buna bagli olarak, Dorothy Smith’in sosyoloji bilimine getirdigi feminist elestiri tartismaya dahil edilerek, akademinin sahip oldugu eril cinsiyet kulturunun ozgullukleri ve bunun kadinlar acisindan ne tur dislayici ve engelleyici sonuclari oldugu tartisilacaktir. Bu kuramsal tartismalar isiginda, Turkiye’de tarihsel ve toplumsal olarak akademinin cinsiyet kulturunun nasil gelistigi ve kadin akademisyenlerin niceliksel gorunurlugunun arkasinda nasil bir cinsiyetci yapi oldugu incelenecektir. Bu baglamda, akademide cinsiyetciligin bir yeniden uretim araci olarak kurumsal isleyis ve mesleki kulturun surdurulmesinde belirleyici bir rolu olduguna dikkat cekilerek, bunun kurumsal pratiklerle ne sekillerde gerceklestirildigine iliskin hem Turkiye hem de farkli ulkelerden ornekler esliginde bir tartisma sunulacaktir. Bu tur bir calismayla, bugun akademide yasanan ve son yillarda hem dunyada hem de Turkiye’de giderek daha cok gundeme gelen cinsel taciz ve siddet olaylari basta olmak uzere cinsiyetci ve ayrimci pratiklere karsi yapisal cozumler uretmeye yonelik tartismalara katki saglanmasi amaclanmaktadir.","PeriodicalId":247557,"journal":{"name":"Kültür ve İletişim","volume":"12 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2019-09-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"5","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Kültür ve İletişim","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18691/kulturveiletisim.629082","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 5
Abstract
Kurumsal pratikler ve isleyisler her ne kadar cinsiyetten azade gibi gorunseler de, her zaman toplumsal cinsiyet normlari ve degerleriyle sekillenmektedir. Bu anlamda toplumda hakim olan cinsiyete dayali esitsizliklerin ve ayrimciliklarin uretimi ve uygulanmasinda, kurumsal isleyisler ve orgutsel davranislarin onemli bir rolu vardir. Butun kurumsal yapi ve kultur insa sureclerine ickin olan toplumsal cinsiyet ideolojisi, kurumsal isleyisin bir parcasi olarak dogallastirildigi icin hem cok etkili hem de gorunmez olur. Bu anlamda egitim ve bilgi uretim kurumlari olarak akademi ve ozelde universiteler, toplumsal cinsiyetin dogallastirilmasinda en etkin isleyen yapilardan biridir. Bu makalede, Joan Acker’in toplumsal cinsiyetlendirilmis kurum analizinden yola cikarak, akademide yerlesmis olan mesleki yapi ve kulturun, toplumsal cinsiyet esitsizligini ve ayrimciligi nasil besledigi ve bunu kendine ozgu sekillerde nasil uretip mesrulastirdigi ele alinacaktir. Buna bagli olarak, Dorothy Smith’in sosyoloji bilimine getirdigi feminist elestiri tartismaya dahil edilerek, akademinin sahip oldugu eril cinsiyet kulturunun ozgullukleri ve bunun kadinlar acisindan ne tur dislayici ve engelleyici sonuclari oldugu tartisilacaktir. Bu kuramsal tartismalar isiginda, Turkiye’de tarihsel ve toplumsal olarak akademinin cinsiyet kulturunun nasil gelistigi ve kadin akademisyenlerin niceliksel gorunurlugunun arkasinda nasil bir cinsiyetci yapi oldugu incelenecektir. Bu baglamda, akademide cinsiyetciligin bir yeniden uretim araci olarak kurumsal isleyis ve mesleki kulturun surdurulmesinde belirleyici bir rolu olduguna dikkat cekilerek, bunun kurumsal pratiklerle ne sekillerde gerceklestirildigine iliskin hem Turkiye hem de farkli ulkelerden ornekler esliginde bir tartisma sunulacaktir. Bu tur bir calismayla, bugun akademide yasanan ve son yillarda hem dunyada hem de Turkiye’de giderek daha cok gundeme gelen cinsel taciz ve siddet olaylari basta olmak uzere cinsiyetci ve ayrimci pratiklere karsi yapisal cozumler uretmeye yonelik tartismalara katki saglanmasi amaclanmaktadir.